17. Ceza Dairesi 2019/6895 E. , 2019/7353 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin, gerekçeli kararın sanığın duruşmada alınan savunmasında beyan ettiği adrese tebliğe çıkarıldığı, iade edilmesi üzerine MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı her ne kadar tebliğ evrakı muhtara tebliğ edilmişse de kapıya haber kağıdının yapıştırıldığına ilişkin bir ibare olmadığı anlaşıldığından tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle sanık ..."in temyiz talebinin süresinde olduğu kabulü ile yapılan incelemede;
1-Müştekinin bir kısım çalınan eşyalarının, hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkumiyet kararı olan sanık ..."ın dükkanında bulunduğu, sanık ...’ın soruşturma aşamasındaki beyanında, suça konu eşyaları, İncirliova ilçesinde bulunan Muhammet Şimşek"in oğullarından aldığını beyan ettiği, ancak sanık ..."in savunmasında suçlamayı kabul etmemesi karşısında; öncelikle mümkün ise sanık ... ile diğer sanık Talip Bayındır"ın aynı duruşmada hazır bulunmaları sağlanarak teşhis yaptırılması, yüzleştirme imkanının bulunmaması halinde ise sanık ..."in teşhise elverişli fotoğrafları temin edilip, sanık ..."a gösterilerek, suça konu eşyaları kendisine satan kişi olup olmadığı sorularak, ayrıca sanık ..."in savunmasında, suçu işlediğinden bahisle bahsettiği kardeşinin arkadaşı olan Mehmet isimli şahıs ile sanığın olay zamanında yanında çalıştığı Rasim Politoğlu isimli şahıslar yönünden, Mehmet isimli birinin gerçekte var olup olmadığı, sanığın Rasim Politoğlu isimli şahsın yanında çalışıp çalışmadığı hususları araştırılarak ve gerekirse bu şahıslar tanık sıfatıyla dinlenilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Müştekinin, 21.11.2012-26.11.2012 tarihleri arasında açık ceza infaz kurumundan izin aldığını ve 24.11.2012 tarihinde suçun işlendiği yer olan barakasına gittiğini beyan etmesi ve suça konu eşyaların satıldığı, suç eşyasını satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkumiyet hükmü alan sanık Talip Bayındır’ın beyanına göre de kendisine suça konu eşyaların 23.11.2012 tarihinde satıldığını ifade etmesi karşısında; suç tarihinin tespiti açısından, müştekinin
hırsızlık olayını fark ettiği tarih olan 24.11.2012 tarihinden önce en son ne zaman suça konu yere gittiği, müştekiden sorularak, suç tarihinin tam olarak tespiti mümkün olmasada en azından suç tarihinin gerçekleştiği zaman aralığının tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanığın savunmasında müştekinin zararlarını giderdiğini beyan etmesi karşısında; zararın giderilip giderilmediği, giderildi ise hangi aşamada giderildiği konusunda müşteki dinlenilerek ve 3. kişi konumundaki sanık Talip Bayındır’ın zararının giderilip giderilmediği, müştekinin kısmi iadeye rıza verip vermediği hususları da göz önünde bulundurularak, 5237 sayılı TCK"nun 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Müştekinin soruşturma aşamasında suça konu yerin meyva bahçesi içerisindeki evi olduğunu, kovuşturma aşamasında ise dükkanından çalınan eşyalardan bahsetmesi karşısında, suç vasfının tayini bakımından aradaki çelişki giderilerek suça konu yerin konut ya da iş yeri olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-T.C. Anayasa Mahkemesinin hükümlerden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6-İştirak halinde suç işleyen sanıklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak alınmasına karar verilmek sureti ile 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14/05/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.