12. Ceza Dairesi 2021/4824 E. , 2021/9029 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.001,62 TL maddi, 4.000.00TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 18/01/2015 tarihinden işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine,
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında dava türü olarak "koruma tedbirleri nedeni ile tazminat" yerine "Tazminat " olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/121 Esas – 2015/226 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde Ticareti Yapma veya Sağlama suçundan 18.01.2015 – 16.04.2015 tarihleri arasında 88 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 28.09.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacının 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 3.002,73 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede;Tazminat davasına dayanak olan dava dosyasında tutuklanmadan önce Akzen İnşaat Gıda ve Pazarlama Sanayi Tic. Ltd. Şti"nin hissedarı olduğu, şirketin yıllık ticari faaliyeti sonucunda tüm giderleri düşüldükten sonra şirketin aktifinin + göstergede olması şirketin yıllık karı olarak nitelendirileceği, bu kapsamda ticari defterler, vergi beyannameleri ve banka kayıtlarının getirtildiği bu incelemeye göre davacının tutuklanmadan önceki yıllarda net karında zarar ettiğinin anlaşıldığı, buna göre şirketin 2015 yılına ait kurumlar vergisi beyannamesi temin edilerek, davacının tutuklu kaldığı dönem itibariyle şirketin karının tespit edilmesi halinde gelir kaybı miktarının, tespit edilememesi halinde veya vergi kaydına göre tespit edilen gelir kaybının asgari ücretten az olması durumunda, en azından temel ihtiyaçları karşılayan net asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve manevi tazminatın eksik olduğu, gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 3.001,62 TL maddi, 4.500,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup;
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki hükmolunan manevi tazminat miktarının eksik olduğuna ilişkin tebliğnamedeki bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Maddi tazminatın, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan "2.801,29" TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde "3.001,62" TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının ilk paragrafında yer alan maddi tazminat miktarının “2.801,29” TL’ye düşürülmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.