6. Ceza Dairesi 2016/5 E. , 2018/6520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç örgütü kurma ve yönetme, yağma, tefecilik,
HÜKÜM : Mahkumiyet, düşme, beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar .., ... ve ... savunmanları tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Hazine vekilinin, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında açılan suç örgütü kurup yönetme suçunun doğrudan zarar göreni olmaması nedeniyle, anılan suç yönünden davaya katılma ve buna bağlı olarak temyize hak ve yetkisi bulunmadığından; sanıklar ... ve ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin hükmedilen cezaların süresine göre yasal olanak bulunmadığından; sanıklar ... ve ... savunmanın vekalet ücretine yönelik temyizi ile sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin yasal süreden sonra olması nedeniyle 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317, 318 ve 421. maddeleri gereğince REDDİNE,
I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında tefecilik suçundan verilen düşme; sanıklar ... ve ... hakkında müşteki ..."a yönelik yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140
Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede,
Katılan ..."ı zorla arabaya bindirip tenha bir yere götürdükten sonra silahla tehdit etmek suretiyle babası adına senet imzalatan sanıklar ... ve ..."un katılana yönelik eylemlerinin 765 sayılı TCK"nın 499/1-2.cümle maddesi kapsamında olup, 5237 sayılı TCK"nın 149. maddesinde tanımlanan yağma suçu ile 765 sayılı TCK"nın 499. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, dosyaya konu eylemlerin 5237 sayılı TCK"nın 149/1-a-c maddesine uyan yağma suçunun yanı sıra aynı Yasanın 109/2, 109/3-a-b maddelerine uyan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu da oluşturduğu gözetilerek; sanıkların eylemlerine uyan 765 sayılı TCK’nın 499/1-2.cümle maddesiyle; 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 149/1-a-c, 62; 109/2,3-a-b, 62. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak olaya uygulanarak, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sanıklar yararına olan yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması karşı temyiz olmadığından ve kurulan hüküm sanıklar lehine olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, katılan Hazine vekili, sanık ... ve savunmanı ile sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında müştekiler ... ve ..."e karşı yağma; sanıklar ... ve ... hakkında katılan ..."a yönelik yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında müştekiler ... ve ..."e yönelik eylemler bakımından;
a-Sanık ...’ye yüklenen yağma suçunun gerektirdiği cezanın alt ve üst sınırları bakımından, savunmasının alındığı 27/07/2005 tarihli oturumda müdafii bulundurulmaksızın savunmasının alınması ve sonraki oturumlarla, hükmün açıklandığı 13/07/2015 tarihli oturumda da müdafi huzurunda savunmasının alınmadan hükümlülük kararı verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 150/3, 188/1. ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması ve böylece savunma hakkının kısıtlanması, sanıklar ... ve ... hakkındaki, yağma suçlarının da bu suçla bağlantılı olması,
b-Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 01/07/2007 tarih ve 2007/13246 esas sayılı iddianamesi ile müşteki ..."a yönelik eylemi nedeniyle sanıklardan ... hakkında TCK"nın 149/1-a-c, 43/1, 241, 53, 54. maddeleri gereğince cezalandırılması için kamu davası açıldığı, kamu davasının Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/74 esasına kaydedildiği, bu mahkemenin birleştirme talebinin kabul edilmemesi nedeniyle ayrı yargılama yürütülen ve mahkemenizce uzun süre bekletici mesele yapıldığı anlaşılan Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/74 esas sayılı dava dosyası ile bu dosya arasındaki fiili ve hukuki irtibat gözetilerek, sanık ... hakkında mükerrer yargılama yapılmaması bakımından, her iki dava dosyasının birleştirilmesi olanağının araştırılması, olanaklı olduğu takdirde söz konusu dosyaların birleştirilmesi, olanaklı değilse bağlantılı dosyaya ilişkin sürecin yer aldığı onaylı bir suretin denetime olanak verecek şekilde getirtilip incelenmesi, delillerin birlikte takdiri zorunluluğu,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında müşteki ..."a yönelik eylem bakımından;
Müşteki ... kolluk beyanında; sanıklar ... ve ..."dan ekonomik kriz nedeniyle 2002 Eylül ayından itibaren cüzi miktarlarda aldığı borç paralar karşılığında büyük miktarlarda paralar ödemek zorunda kaldığını, icra yoluyla veya elden yaklaşık 20 adet ödenmiş senetlerinin bulunduğunu, en son olarak sanık ..."dan aldığı 3.500,000 TL para karşılığı 30.03.2004 ödeme tarihli 8.500.000 TL ve 13.04.2004 ödeme tarihli 9.300.000 TL değerindeki senetleri verdiğini, aradan birkaç gün geçtikten sonra sanık ..."ın kendisini işyerlerine çağırdığını, yanında oğlu sanık ..."ın da olduğunu, borcunu zamanında ödemiyorsun diyerek tehditle ve silah zoruyla 04.07.2004 ödeme tarihli ... adına 100.000.000.000 TL ve 20.04.2004 ödeme tarihli ... adına 207.000.000.000 TL değerindeki senetleri aldıklarını, yaklaşık bir ay sonra da sanıkların yanlarında üç kişi olduğu halde Küçükçekmece"de oturduğu bir kahvehaneye geldiklerini, senetlerin ödenmediğini söyleyerek silah tehdidi ile senetleri 400.000.000.000 TL olarak yenilediklerini, tehditlerinin hale devam ettiğini ifade ederek şikayetçi olduğu,
Şikayetçi ... ek kolluk beyanında da, sanık ..."ın evinde ele geçen senetlerin asıllarını sanıkların avukatları ..."den protokol karşılığında teslim aldığını, daha sonra protokole uymayarak parayı ödemediğini, bunun üzerine sanıkların bulunduğu kahvehaneye gelerek silah zoruyla senetleri yenileyerek aldıklarını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında;
Müştekinin ek beyanında belirtmiş olduğu avukat ..."in duruşmaya celbiyle bu konudaki beyanın alınması, varsa adı geçen protokolun aslı veya onaylı suretinin dosya arasına alınması ile müştekinin, kollukça yapılan aramada sanık ..."ın evinde ele geçen ve yaklaşık 400.000.000.000 TL"lik senet miktarına ulaşan bir borcunun olup olmadığı; alınan borç miktarı, ödenen tutarlar, mağdur ve sanıkların defter-muhasebe kayıtları ve icra dosyaları yardımıyla belirlenmesi, suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücüne göre sanıklarca müştekiden istenen paranın orantılı ve uyumlu olup olmadığının, alınan borç ile ödenen miktarlar ve alınan senetler arasında açık bir nispetsizlik bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak ve denetime olanak verecek şekilde tespit edilerek sonucuna göre sanıklar ... ve ...’ın eylemlerinin hukuki niteliğinin (yağma veya ihkak-ı hak suçlarından hangisini oluşturduğunun) belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanıklar ... ve ..."ın katılan ...’a yönelik yağma eylemini, birden fazla kişiyle birlikte, silahla ve işyerinde gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK.nun 149/1. maddesinin (a,c) bendinin yanı sıra (d) bendine de yer verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve savunmanları ile sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ..., ... ve ... hakkında müştekiler ... ve ..."e yönelik eylemler bakımından diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına, 23/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.