Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/23007
Karar No: 2013/20664
Karar Tarihi: 08.07.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/23007 Esas 2013/20664 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı bakanlık ile davalı şirket arasında hizmet akdi niteliğinde ilişki bulunmadığı için işin esasına girilmeden görevsizlik kararı verilmesi gerektiği, ancak bu husus gözetilmeden hüküm kurulduğu için kararın bozulduğu belirtilmiştir. Kanun olarak 4857 sayılı İş Kanunu ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun görevleri açıklanmıştır.
9. Hukuk Dairesi         2011/23007 E.  ,  2013/20664 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


    DAVA :Davacı, ... 5. İş Mahkemesi"nin 2007/486 esas dosyası ile alacak davası açıldığını ve kesinleştiğini, bu ilam gereğince ödenmesi gereken tutarların kurumca ödendiğini, bahsi geçen davada müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verildiği görülmekle yasal sorumluluğu bulunan diğer davalı olan...."den rucüan tahsil ile 2.514,63 TL"nin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, ... 5. iş mahkemesinin 2007/486 esas dosyası ile alacak davası açıldığını ve kesinleştiğini, bu ilam gereğince ödenmesi gereken tutarların kurumca ödendiğini, bahsi geçen davada müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verildiği görülmekle yasal sorumluluğu bulunan diğer davalı olan .... ve tic.lt. şti."nden rucüan tahsil yoluna gidildiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 2.514,63 TLnin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı bakanlığın müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu dava dışı işçi Yasin Mutlu"ya takip edilen icra dosyasından dolayı vekalet ücreti faiz yargılama gideri ve işe iade davasından dolayı 4 aylık ücret bedelini ödediği ancak davacı bakanlık ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmeye göre davalı yüklenicinin istihdam edeceği işçilere ait bilumum iş kanunu ve sosyal güvenlik kanunlarından ve ilgili yasalardan doğan sorumlulukları yükleniciye ait olduğunun kararlaştırıldığı, buna karşılık dava dışı ....... 5.İş Mahkemesinin 2007/486 esas sayılı ve kesinleşen işe iadesine ilişkin ilamın icrası bağlamında ... 18.İcra müdürlüğüne başvurarak takip yaptığı bu takip sırasında bahsi geçen icra müdürlüğünün 2008/11208 takip sayılı dosyası için vekalet ücreti faiz ve yargılama giderleri olarak 752,03 TL. 4 aylık ücret bedeli olarak 1762,60TL tutarındaki parayı davacı bakanlıktan aldığı ancak davacı bakanlıkla davalı şirket arasında yukarıda sözü edilen sözleşme gereğince yukarıda belirtilen miktarlardan davalı şirketin sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
    Kanunun 2 nci maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. İşçi ve işveren sıfatları aynı kişide birleşemez.
    Yasanın 8 inci maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.
    İş sözleşmesini eser ve vekâlet sözleşmelerinden ayıran en önemli ölçüt bağımlılık ilişkisidir. Her üç sözleşmede, iş görme edimini yerine getirenin iş görülen kişiye (işveren-eser sahibi veya temsil edilen) karşı ekonomik bağımlılığı vardır.
    İş sözleşmesini belirleyen ölçüt hukukî-kişisel bağımlılıktır. Gerçek anlamda hukukî bağımlılık işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki talimatlara uyma yükümlülüğünü içerir. İşçi edimini işverenin karar ve talimatları çerçevesinde yerine getirir. İşçinin işverene karşı kişisel bağımlılığı ön plana çıkmaktadır. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini, işçinin işverenin talimatlarına göre hareket etmesi ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, işçinin bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli, kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin ölçüt teşkil etmez. İşçinin işverenin belirlediği koşullarda çalışırken kendi yaratıcı gücünü kullanması ve işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip bulunup bulunmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir.
    İş sözleşmesinde işçi işveren için belirli veya belirsiz süreli olarak çalışır. Vekâlet sözleşmesinde ise vekil kural olarak uzmanlığı bakımından iş sahibinin talimatları ile bağlı değildir. İş sözleşmesinin varlığı ücretin ödenmesini gerektirir. Oysa vekâlet için ücret zorunlu bir öğe değildir. Vekâlet sözleşmesine ilişkin hükümlerde iş sözleşmesinin aksine sosyal nitelikte edimlere ve koruma yükümlülüklerine rastlanmaz. Vekil bağımsız olarak iş görür, bu nedenle faaliyetini sürdüreceği zamanı belirlemede kısmen de olsa serbestliğe sahiptir. Bütün zamanını tek bir müvekkile özgülemek zorunda olmayan vekil, farklı kişilerle vekâlet sözleşmeleri yapabilir. Ekonomik olarak tek bir işverene bağımlı değildir.
    Tüzel kişilerde yönetim hakkı ile emir ve talimat verme yetkisi organlarını oluşturan kişiler aracılığıyla kullanılır. Tüzel kişiler yönünden tüzel kişinin kendisi soyut işveren, tüzel kişinin organını oluşturan kişiler ise somut işveren sıfatını haizdir.
    Ticaret şirketleriyle tüzel kişilerde somut işveren sıfatını taşıyan organ bir kurul olabileceği gibi tek başına bir kişiye verilen yetki çerçevesinde gerçek kişinin de organ sıfatını kazanması mümkündür.
    Limitet, hisseli komandit ve kolektif şirketlerde yönetim yetkisi şirket ortaklarından birine bırakıldığında, bu kişi müdür sıfatıyla kişi-organ sayılır. Türk Ticaret Kanununun 319 uncu maddesine göre, anonim şirketler yönünden yönetim ve temsil yetkisinin yönetim kurulu üyelerine bırakılması halinde, bu kişi veya kişiler kişi-organ sıfatını kazanır. Şirketi
    temsil ve yönetime yetkili kişi-organ sıfatını taşıyan kişiler işveren konumunda bulunduklarından işçi sayılmazlar.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın,..... iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir.
    Somut olayda, mahkemece davacı bakanlık ile davalı şirket arasında hizmet akdi niteliğinde ilişki bulunmadığı, 5521 sayılı yasanın düzenlemesi karşısında davaya bakmanın genel mahkemelere tabi olduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği hususu gözetilmeksizin, işin esasına girilerek hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi