11. Hukuk Dairesi 2018/5361 E. , 2019/6511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23.05.2018 tarih ve 2015/1120-2018/573 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı ... davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; 20.12.2005 tarihinde mali koordinatör olarak Hatko Teknik Donanımlar Müm.ve Tic. A.Ş nezdinde çalışmaya başladığını, 30 Ekim 2014 tarihinde nedensiz olarak işten çıkarıldığını, davalı şirketin işe iade davası açmasına engel olmak üzere tarafına sözleşme imzalattırdığını, Hatko A.Ş’de çalışırken 9 Mart 2006 tarih ve 6509 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesiyle ...firmasına yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, şirketin tüm işlemlerini takip ettiğini, ayrıca şirketin büyük hissedarı olan davalı ... ile ailesinin özel işlerini, bağlı şirketlerdeki işlerini mesai harcayarak sonuçlandırdığını, davalı şirkete kendi ve ailesi ile birlikte sahip olan davalı ..."nın prim ve zam vaadinde bulunduğunu, kendisine sözleşmesinin feshinden önceki üç yılda maaş zammı yapılmadığını, davalıların verdikleri görevlerin yerine getirilmesine rağmen kendisine ücret ödenmediğini, davalı şirketten 32.500,00 TL, diğer davalı ...’dan 26.500,00 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek 32.500,00 TL’nin davalı şirketten, 26.500,00 TL’nin ise davalı ...’dan tahsiline talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; görev ve husumet itirazında bulunarak dava dilekçesindeki taleplerin ve hukuki sebeplerin açık olmadığını, dava dilekçesinin usulüne uygun düzenlenmediğini, davacı ile davalılar arasında istihdam ilişkisi olmadığını, tüzel kişinin yönetim kurulu üyesine şahsi husumet yöneltemeyeceğini, davacının şirkette mali işler koordinatörü olarak çalıştığını, sözleşmenin 11.12 maddesi ile talep halinde iş yerindeki diğer her türlü işleri mesaisi dahilinde yerine getirmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, buna karşın dava ile yapmış olduğu bazı işlerden ayrıca ücret istediğini, maaşını almış olması karşısında görevi kapsamındaki işler nedeniyle ek bir ücret talep edemeyeceğini, ana sözleşmede yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödeneceğine dair kaydın bulunmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının yönetim kurulu üyesi olarak davalı şirketten huzur hakkı talebinin davalı şirketin açıkça yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmeyeceği yönünde karar alması nedeniyle kabul edilemeyeceği, davacının yaptığını iddia ettiği işler için yönetim kurulu üyesi olarak maaş aldığı, davacının yaptığını iddia ettiği işlerden şirket adına olanların sözleşme gereği görevi kapsamında kaldığı, bunlar için ayrı ücret talep edemeyeceği, davalı ... yönünden yaptığını iddia ettiği işlerin ispatına yarar delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ... davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı ... davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı ... davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 21/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.