Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12208
Karar No: 2018/4595
Karar Tarihi: 08.05.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/12208 Esas 2018/4595 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/12208 E.  ,  2018/4595 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava; davacının, davalı işverenler nezdinde 20.09.2009-05.04.2014 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı şirkete ait 1100361-045 sicil nolu işyerinde 01/10/2009-22/03/2010 tarihleri arasında 43 gün, 01/08/2010-31/07/2011 tarihleri arasında 20 gün; davalı şirkete ait 1090681-045 sicil nolu işyerinde 01/04/2010-31/07/2010 tarihleri arasında 28 gün, 01/08/2011-26/03/2014 tarihleri arasında 89 gün olmak üzere toplam 180 gün süreyle ve asgari ücretle diğer davalı ..."ya bildirilmeksizin çalıştırıldığının tespitine, fazlaya ilişkin tespit talebinin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01.10.2009-22.03.2010 tarihleri arasında 134 gün 110361 nolu işyeri, 01.04.2010-31.07.2010 tarihleri arasında 92 gün 1090681 nolu işyeri, 01.08.2010-31.07.2011 tarihleri arası 340 gün 1100361 nolu işyeri, 01.08.2011-28.04.2014 tarihleri arasında 864 gün 1090681 nolu işyerinden sigortalı bildirimlerinin bulunduğu, davalı işverene ait 1090681sicil numaralı işyerinin mahiyetinin bitki yetiştiriciliği olup 01.02.2008 tarihinden itibaren kanun kapsamında olduğu, yine davalı işverene ait 1100361 numaralı işyerinin mahiyetinin özel bina inşaatı olup 29/05/2009 tarihinde kanun kapsamına alındığı, 1090681 numaralı işyeri için 2010/5. aydan itibaren, öncesi için ise 1100361 nolu işyerinin bordroların gönderildiği, davacının 28.03.2014 tarihinde 26.03.2014 tarihinden itibaren 3 gün üstüste işe gitmediğine dair tutanak, 01.08.2011 tarihli iş sözleşmesi, işe giriş tarihi 01.04.2010 yazılı işyeri talimatı yazısı, 22.03.2010 tarihinde işten kendi isteği ile ayrıldığına dair ibraname, 01.01.2010 tarihli imzalı iş sözleşmesi, işe giriş tarihi 01.10.2009 yazılı imzalı işyeri talimatı yazısı, 2013/1-2-3-5, 2012/12-9-10-8. aylara ait imzalı puantaj kayıtları, 22.12.2012-24.12.2012 arası – 14.12.2012- 17.12.2012 arası- 28.12.2012-31.12.2012 arası imzalı ücretsiz izin belgeleri, 2012/9. ay ücret pusulası ve maaş ödeme belgelerinin davalı işverence sunulduğu, aynı zamanda bordro tanığı olan davacı ve davalı tanıkları ile bordro tanıklarının dinlendiği anlaşılmıştır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Gerçekten, davacının, işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
    Somut olayda, davalı işverene ait mahiyeti özel bina inşaatı olan 110361 ve bitki yetiştiriciliği olan 1090681 numaralı iki ayrı işyeri bulunduğu ve her ne kadar davacının bir kısım çalışmaları konusu özel bina inşaatı olan işyerinden bildirilmişse de tanık sözlerine göre gerçek çalışmanın 1090681 numaralı işyerinde geçtiği halde kabul edilen hizmet sürelerinin 1100361 numaralı işyerinde geçtiğine dair karar verilmesi, yine davacı adına imzalı belgelerin tümü dikkate alınmadan karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş; davacının tespitine karar verilen çalışmalarının 1090681 numaralı işyerinde geçtiğine dair hüküm kurmak, davalı işverence sunulup davacının imzası bulunan ve kısmi bildirim yapılan dönemler yönünden ücretsiz izin belgeleri, puantaj kayıtları, ücret pusulaları ve imzalı diğer tüm belgelerdeki imzaların davacıya ait olup olmadığını sormak, imza inkarı varsa davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti için imzalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle imzaların davacının eli ürünü olup olmadığını tespit ettirmek, davacının eli ürünü olduğunun anlaşılması halinde imzalı ücret bordrosu bulunan dönemler yönünden imzalı işyeri belgelerinde belirtilenden fazlasına hükmedilemeyeceği dikkate alınarak sonucuna karar vermekten ibarettir.
    Kabule göre de, 01.10.2009-22.03.2010 tarihleri arasında bildirimi yapılmayan süre 38 gün olduğu halde 43 olduğundan bahisle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan L... Ltd.Şti."ne iadesine, 08.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi