3. Ceza Dairesi 2019/14500 E. , 2020/1095 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanığın aralarında husumet bulunan ve 6 aydır konuşmadığı mağdur kardeşini, çift kırma av tüfeği ile yakın mesafeden 2 el ateş ederek boynundan ve sağ kulağından yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve yüzde sabit ize neden olacak şekilde yaraladığı olayda; sanığın hedef aldığı vücut bölgesi, yara yeri ve niteliği, kullanılan aletin elverişliliği birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin "öldürmeye teşebbüs" suçunun unsurlarını oluşturması ihtimali nedeniyle, delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı Kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
3)Sanığın, kardeşi olan mağduru silahtan sayılan tüfek ile hem yüzde sabit ize hem de yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde kasten yaraladığı olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı ve 5237 sayılı TCK"nin 3. maddesinde belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak TCK"nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken neticeye etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4)Sanığın cezasından haksız tahrik nedeniyle indirim yapılırken uygulanan kanun maddesinin hükümde "5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi" olarak gösterilmemesi,
5)Sanığın 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-a, e, 87/1-c, d, 29. maddeleri uyarınca belirlenen "3 yıl 4 ay" hapis cezasından, TCK"nin 62. maddesi uyarınca (1/6) oranında indirim uygulanması sırasında, hesap hatası yapılarak "2 yıl 9 ay 10 gün" hapis cezası yerine, "2 yıl 9 ay 12 gün" hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
6)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 20.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.