Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5200
Karar No: 2019/6509
Karar Tarihi: 21.10.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5200 Esas 2019/6509 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/5200 E.  ,  2019/6509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25/02/2014 tarih ve 2010/407-2014/48 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin kurucu ortağı olup mevcut durumu öncesinde %49,9 hisse sahibi olduğunu, üçüncü kişilerle olan ihtilaflar nedeniyle diğer ortağın talebi üzerine hisselerini sonradan geri almak üzere, inançlı olarak davalı ... ...’e devrettiğini, şirkette çalışan statüsüne geçerek taraflar arasında imzalanan 14.08.2007 tarihli protokol gereği müdür olarak çalışmalarına devam ettiğini, ancak davalıların hisse iadesi yapmadığını, protokol hükümlerine uygun hareket etmediklerini, müvekkilinin ortaklıktan doğan haklarını engellediklerini, kar payı alamadığını, müvekkilinin davalı şirketi tesis için tasfiye ettiği eski şirketine ait müşteri portföyünün davalı şirket tarafından ele geçirildiğini, müvekkilinin aylık ücretinin tam olarak ödenmediğini, müdürlük sıfatı elinden alınarak işine son verildiğini, maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin 2005 yılından bu yana alamadığı kar payı için 3.000,00 TL, müşteri portföyü için 6.000,00 TL, protokole göre ödenmesi gereken ücretler bakımından 1.000,00 TL maddi, 1.000,00 manevi tazminatın her bir alacağın doğumundan itibaren avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı şirket vekili; husumet ve takas itirazında bulunarak davacının şirkete borcunun bulunduğunu, müvekkilinin Alman menşeli Leopold Volz Beteiligungs und V. Geselschaft MBH unvanlı şirketin ürettiği “Volz” marka ürünlerin ülkemizdeki tek satıcısı olduğunu, öncesinde tek satıcının davacının eski şirketi olduğunu ancak aldığı ürün bedelini ödeyememesi nedeniyle 216.160,91 Euro borçlandığını, bu nedenle davacının ve Alman menşeli Volz şirketi ile ortaklaşa müvekkili şirketi kurarak davacının eski şirket borçlarının kurulan yeni şirkete aktarıldığını, davacının münferit imza ile temsilci olarak 322.503,44 TL borçtan kurtulduğunu, davacının müvekkilini yıllarca yönettiğini, davacının müşteri portföyüne ihtiyacın olmadığını, davacının kendi isteği ile paraya ihtiyacı olduğundan hisselerini satmayı teklif ettiğini, bu teklifin kabul edildiğini, zira davacının şirketi iyi yönetemeyip borç altına soktuğunu, alınan ilke kararları uygulayamadığını, şahsi borcundan dolayı şirkete haciz geldiğini, hisse devir sözleşmesi ile davacının hisselerinin Alman menşeli şirkete ve diğer davalıya devredildiğini, bedelinin davacının banka hesabına gönderildiğini, inançlı işlemin bulunmadığını, 14.08.2007 tarihli protokolün taraflar arasında değil Alman menşeli Volz şirketi, davacı ve dava dışı şahısla imzalandığını, protokol koşullarının gerçekleşmesi halinde davacıya aynı hisselerin satılacağının kararlaştırıldığını, davacının protokol hükümlerine uymadığını, hisse devri sonrasında da davacının Alman menşeli Volz şirketinin güvenini sarstığını, Alman şirketine olan borcun 400.000 Euroya ulaştığını, başka firmalara borçlandığını, şirkete giren üç adet çekten birini şahsi işlerinde harcadığını, diğer ikisinin bulunamadığını ve bu konuda açıklamada yapmadığını, davacının müvekkiline şahsi borcunun arttığını, diğer ortak Alman menşeli Volz şirketine bilgi vermeksizin krediler kullandığını, şirkette yapılan denetimde davacının hataları tespit edilerek kararlar alındığını ve yeni müdür atandığını, davacıya satış müdürü olarak görevine devam etmesi teklifi yapıldığını ancak davacının kabul etmeyerek karşılıklı mutabakat sonucu işten ayrıldığını, tazminatlarının ödendiğini, davacının ayrılması sonrasında şirketin kâra geçerek borçlarını büyük oranda ödediğini, davacının ortak olduğu dönemde kâr dağıtılmadığını, şirketin zarar ettiğini, davacının ihtirazi kayıtsız hisseleri satması sonrasında hissedar olmadığından kar payı talep edemeyeceğini, davacının maaş ödemelerinde müdür olduğu dönemde yetkili olduğunu, maaşını alamadığına dair iddialarının bu nedenle yerinde olmadığını, işten ayrıldıktan sonra da yeni şirket kurduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının iddialarını ispatlayamadığı, şirket ortaklığından hisselerini devrederek ayrıldığı, ayrıca müdürlük görevinin devamı sırasında yaptığı hatalı işlemlerden dolayı müdürlük görevinden alındığı, ortak olduğu dönem içerisinde şirket genel kurulunca alınmış kâr payı dağıtımına ilişkin karar olmadığından davacının kâr payı talebinde bulunamayacağı, davacının şirketteki sıfatı itibariyle şirket ortağı ve şirket müdürü olarak görev yaptığı, şirket müdürü olarak yaptığı bu tür hizmetlerinden dolayı zaten kendisine ücret ödenmekte olup kazandırdığı müşterilerden dolayı portföy tazminatı talep edemeyeceği, diğer taleplerinin ise toplanan delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle davalı ... ... yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı şirket yönünden açılan davanın ise esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
    1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-) Davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmiş ancak davalı şirket vekili lehine tek vekalet ücretine hükmedilmiş olup reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından davalı şirket lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken anılan davalı lehine tek vekalet ücretinin takdiri doğru olmayıp kararın bu yönden bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hüküm fıkrasının 5. numaralı bendinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılarak yerine “Davalı ... Müh. Ltd. Şti. kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. ve 12. maddeleri uyarınca reddedilen 10.000,00 TL maddi tazminat talebi bakımından 1.500,00 TL, reddedilen 1.000,00 TL manevi tazminat talebi bakımından ise 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Müh. Ltd. Şti.’ne
    verilmesine,” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle davalı şirket yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı şirkete iadesine, 21/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi