12. Hukuk Dairesi 2015/21505 E. , 2015/32840 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi 3. kişi ... vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuru, haczedilen 600 adet dokuma tarağının, banka lehine ipotekli bulunan fabrikanın mütemmim cüz"ü ve teferruatı olup taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceği nedeniyle haczin kaldırılması istemine ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK"nun 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir.
TMK"nun 684. maddesi hükmüne göre, mütemmim cüz niteliğindeki şeyler, bütünden ayrı haczedilemez. Kural olarak eklentinin, taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Yani alacaklılar, ana taşınmazı satmadan, binada bulunan eklenti niteliğindeki malları ayrı ayrı haczettirebilir ve sattırabilirler. Zira, eklentinin, taşınmaz yok edilmeden, zarara uğratılmadan veya yapısı değiştirilmeden ondan ayrılması mümkündür.
İrdelenmesi gereken bir başka husus da, gerçekte eklenti niteliğinde olduğu tespit edilen mahcuzların, İİK"nun 83/c maddesi gereğince ipotek akit tablosunda yer alması halinde taşınmazdan ayrı hacizlerinin mümkün olmadığıdır. Bir başka anlatımla bu maddenin uygulanabilmesi için, mahcuzun ipotek akit tablosunda yazılı olması yetmez. TMK"nun 686. maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması da zorunludur.
Ayrıca ipotek akit tablosunda yazılı olmasa dahi, TMK"nun 862. maddesi uyarınca da rehnin, taşınmazı, bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılacağı ve taşınmazın haczi, onun bütünleyici parçalarını (TMK m.684) ve eklentilerini de (TMK.m.686) kapsayacağından, bu madde uyarınca da bütünleyici parça ve eklentilerinin haczi mümkün değildir. Bu maddenin uygulanabilmesi için, haczedilen malların, yasa maddelerinde gösterildiği şekilde bütünleyici parça ve eklenti olduklarının belirlenmesi gerekli ve yeterlidir.
Somut olayda, şikayet konusu dokuma taraklarının bulunduğu yediemin deposunda keşif yapılıp, haciz konusu menkullerin teferruat olup olmadığı tam olarak tespit edilmeden sonuca gidildiği görülmektedir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve ilkeler ışığında, dokuma taraklarının haczinin gerçekleştirildiği fabrikada keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle, haczedilmezlik şikayetine konu dokuma taraklarının teferruat niteliğinde olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.