8. Hukuk Dairesi 2017/2055 E. , 2017/7631 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması isteminde bulunmuş mahkemece davanın kısmen kabulü ile 58.478,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına, kabul edilen asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş karar davacı alacaklı tarafından reddedilen kısma ve icra inkar tazminatı oranına yönelik temyiz edilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu"nun 5737 sayılı Kanun"un 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde önceleri sadece Hazine tarafından bu kanun hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanırken, 13.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 15/p-3 maddesi hükmüyle belediye taşınmazları 5538 sayılı Kanun"un 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdareleri ve son olarak 5737 sayılı Kanun"un 79/c maddesi uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğü"ne ait taşınmazlar hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal, süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına alındığından, 2886 sayılı Yasa"nın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.
Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez.
Olayımızda; her ne kadar, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca kiraya verilen kiralanan ile ilgili olarak taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi 6570 sayılı Kanunu’nun 11. maddesi (TBK"nun 347. maddesi ) uyarınca yıldan yıla yenilenerek uzamış ise de; Belediyelere 2886 Sayılı Yasanın 75. maddesinden yararlanma hakkı tanıyan 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun (15/p-3 maddesi) yürürlüğe girdiği 13.07.2005 tarihini izleyen yenilenen son dönemin bittiği 09/04/2006 tarihi itibariyle sözleşmenin sona erdiğinin kabulü gerekir, artık bu tarihten sonra yasa gereği yıldan yıla yenilenmesi olanağı kalmadığından davalı kiracı fuzuli şagil durumuna düşmüştür.
İİK"nun onuncu babında yer alan 269 ve devamı maddelerinde kiralanan gayrimenkullerin ilamsız icra yoluyla tahliyeleri usulü düzenlenmiştir. Buna göre kiralayanın kiracısı hakkında kira bedelinin ödenmemesi ya da kira süresinin bitmesi nedenlerine dayanarak ilamsız icra takibi yapabilmesi için taraflar arasında mutlaka ve halen mevcut bir kira ilişkisinin bulunması gerekir.Hemen belirtilmesi gerekir ki, kira sözleşmesi niteliğinde olmayan sözleşmelere dayanılarak ilamsız tahliye takibi yapılamaz.Bu durumda davacı idare İİK.nun 269 ve devamı maddelerine göre kiralanan gayrimenkullerin ilamsız icra yoluyla kira alacağının tahsilini isteyemez. Bu nedenle mahkemece istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek işlemiş faiz alacağı yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değilse de temyiz edenin sıfatına,tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,70 TL"nin temyiz edenden alınmasına, 24/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.