13. Hukuk Dairesi 2018/2810 E. , 2018/6499 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıların murisinin bankalarından tüketici kredisi kullandığını, kredi borcu sona ermeden evvel murisin vefat ettiğini, kalan borç nedeniyle mirasçıların sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için başlattığı takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve asıl alacağın %20"sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar, usulüne uygun tebliğ yapılmasına rağmen davaya cevap vermemişler, duruşmada davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın Kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, ödenmeyen kredi borcundan mirasçılarında sorumlu olduğunu iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Davalılar, usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen cevap vermemiş, ancak duruşmada davanın reddini savunmuştur. Dosya kapsamında alınan raporda, davalıların kat ihtarına itiraz etmedikleri için ihtarın kesinleştiği ve mirasçılarında borçtan dolayı yasal sorumlu oldukları belirtilerek, bankanın ödenmeyen krediden dolayı 3.688,36 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davalılar, murisin ölüm tarihinde kredi borcunu kapsayan hayat sigortası olduğunu savunarak rapora itiraz etmiştir. Mahkemece itiraz red edilerek, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, geri çevirme ile gelen evraklara göre kredi borçlusu muris hakkında hayat sigortası mevcuttur. Ancak mahkemece, anılan sigorta evrakları incelenmeksizin hüküm kurulmuştur. Eksik incelemeyle hüküm kurulması hatalıdır. Mahkemece yapılması gereken iş, davalıların savunması üzerinde durularak, dosyaya getirtilen sigorta poliçesi ve sigorta şirketinin evrakları değerlendirilerek hayat sigortası kapsamında borcun ödenmesi gerekip gerekmediğini tespit etmek ve bu kapsamda sigorta şirketince borcun ödenmeyeceğine yönelik yazısınıda değerlendirmekten ibarettir. O halde, mahkemece, sigorta hukuku konusunda uzman bir kişiden rapor alınarak, kredinin sigorta kapsamında olup olmadığı, sigorta kapsamında ise sigorta şirketince borcun ödenmesi gerekip gerekmediği hususları üzerinde durularak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Lira:
63,70 TL P.H.İade