Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/17295
Karar No: 2007/4525

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/17295 Esas 2007/4525 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2006/17295 E.  ,  2007/4525 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ       :Kadıköy  2. Aile Mahkemesi
    TARİHİ        :05.06.2006
    NUMARASI                            :909-376
    TEMYİZ EDEN       :A. E. R.
            Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün *temyiz eden Ali E. R. ile vekili Avukat S. R. Y. ve karşı taraf E. R. ve vekili Avukat M. S. D. geldiler.Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadının davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2 maddesi koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığından davalı-davacı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Toplanan delillerden boşanmaya neden olan olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan davacı-davalı kadının daha ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
    Türk Medeni Kanununun 174/2  maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş  olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat  isteyebileceğini  öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen *davalı-davacı koca  ağır yada eşit kusurlu   olmadığı, bu olayların   kişilik haklarına  saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır.  O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4  BK. 42,43,44,49)  dikkate alınarak *davalı-davacı koca  yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.                                                 -
    S O N U Ç : Temyiz edilen kararın 2"nci bentte açıklanan sebeplerle manevi tazminat yönünden  BOZULMASINA, hükmün diğer bölümlerinin ise 1"nci bentteki nedenlerle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 500 YTL vekalet ücretinin E."den alınıp A."ye verilmesine,  temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 21.03.2007 Çrş.


                   KARŞI OY YAZISI
     Davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davası üzerine davalı-karşılık davacı koca tarafından da evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davası açıldığı ve yerel mahkeme tarafından “eşit kusur” sebebiyle her iki davanın kabulü ile boşanma kararı verildiği, eşit kusur sebebiyle davalı-karşılık davacı kocanın manevi tazminat isteminin reddine karar verildiği ve hükmün taraflarca temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır.
     Çekişme nedir?;
     Değerli çoğunluk tarafından “Boşanmaya neden olan olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan davacı-karşılık davalı kadının ağır kusurlu olduğu olması sebebiyle davalı-karşılık davacı kocaya manevi tazminat verilmesi” görüşü sergilenmiştir.
     Davacı-karşılık davalı kadın: Güven sarsıcı davranışlarda bulunmuştur.
     Davalı-karşılık davacı koca  : Eşi ile ailesinin tartışmasına, hırpalanmasına, arbede yaşanmasına seyirci kalmış, evin kilidini değiştirmiş, evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmemiştir.
     Gerçekleşen bu kusur durumuna göre yerel mahkeme Dairemin yerleşik uygulamasını da göz önüne alarak tarafları eşit kusurlu kabul edip “eşit kusur sebebiyle” davalı-karşılık davacı kocanın manevi tazminat isteminin reddine karar vermiştir.
     Değerli çoğunluk ise güven sarsıcı davranışlarda bulunan davacı-karşılık davalı kadını ağır kusurlu kabul etmiştir.
     Bu uygulama Dairemin “formüle edilmiş” ilke kararına aykırılık oluşturmaktadır. Yıllardır “duraksama göstermeden” yaptığımız uygulamaya  örnek verebilirim;                                                                                  

     “...davacının sadakatsiz davranış içinde olması  davalının ona mütemadi suretle saldırıda bulunmasına hak vermez. Davanın bu sebeple reddi, neticesi bakımından davalıya bundan sonra davacıya saldırma imkanı verir. Böyle bir düşünüş bizzat ihkakı hakka imkan vermek sonucunu doğurur. Olayda bir tarafın kusurunu diğerinden ağır kabul etmek mümkün değildir. Evlilik birliği temelinden sarsılmış olup,iki taraf yönünden de devamı beklenemez. Bu itibarla boşanma kararı verilmesi gerekirken davanın yetersiz gerekçe ile reddedilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.” (Y2HD, 24.06.2002, 6191-8403, Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi, Ankara 2007 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK-2, s. 1336; Y2HD, 28.9.2004, 7720-10788, Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 314)
     Formüle edilmiş bu kararımızın yerleşikliğinin kanıtlanması açısından bir “eski  örnek” de verebilirim: Aynı cümlelerle:Y2HD, 10.5.1993, 4296/4867, (Esat ŞENER, TMK, s. 480)
     Aile mahkemesi  hâkiminin kararı ve gerekçesi isabetlidir.
     Yerleşik uygulamanın “sürdürülmesinden” yana olduğumdan değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum.
                                       


             

     

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi