11. Hukuk Dairesi 2018/5333 E. , 2019/6502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/10/2017 tarih ve 2016/435 E- 2017/385 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 13/09/2018 tarih ve 2018/245 E- 2018/875 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; ticaret unvanının ayırıcı unsuru "GO" ibaresinden oluşan müvekkilinin "GO AC ÖZDEMİR COMPANY ...+Şekil" ibareli 39. sınıf hizmetleri içeren 174119 tescil sayılı ve "GO GO-LOGISTICS GLOBAL OPERATİONS LOCAL SOLUTİONS+Şekil" ibareli 35, 36, 39 ve 42. sınıf hizmetleri içeren 2002/21178 sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin "OYPAGO" ibareli, 2015/101869 sayılı 35, 39, 41 ve 43. sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, anılan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın YİDK kararıyla nihai olarak reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin markası ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi, tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini, ticaret unvanı tescilinden doğan haklarına zarar vereceğini ileri sürerek YİDK"nın 2016-M-10067 sayılı kararın iptalini, başvuru konusu markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının itirazına mesnet markalarla başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerliğin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; davacı adına tescilli markalarla müvekkilinin başvurusuna konu ibare arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerliğin bulunmadığını, markalar arasında farklılıkların bulunduğunu, tanınmışlığın sonuca etkisinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının itirazına mesnet markalarla dava konusu başvuru arasında görsel, işitsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerliğin bulunmadığı, dava konusu markaların kapsamlarındaki hizmetlerin ortalama tüketicilerinin farklılıkları algılayabileceği, "OYPAGO" ibaresi "GO" ibaresini içerse de biçim, renklendirme ve düzenleme tarzı itibariyle OYPA ibaresiyle ayrılamaz biçimde bir araya getirilerek oluşturulmuş anlamsız ve fantezi bir sözcük olduğu, başvuru konusu ibare ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, tanınmışlığın sonuca etkili olmadığı, ticaret unvanına dayalı iddianın da yerinde görülmediği, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka olarak tescili için başvuruda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.