Hırsızlık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/6391 Esas 2015/5474 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6391
Karar No: 2015/5474
Karar Tarihi: 15.10.2015

Hırsızlık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/6391 Esas 2015/5474 Karar Sayılı İlamı

Özet:

22. Ceza Dairesi tarafından görülen bir davada sanık hırsızlık ve resmi belgede yalan beyanda bulunmak suçlamalarıyla mahkum edilmiştir. Ancak, zorunlu müdafinin atandığına dair sanığa herhangi bir bildirim yapılmamış ve gerekçeli kararın bizzat tebliğ edilmemesi nedeniyle, sanığın sonradan atadığı vekaletnameli müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmüştür. İnfaz cezasının tamamlanması veya koşullu salıverilme gibi durumlarla ilgili kanun maddelerine uygun hüküm verilmemesi nedeniyle hüküm bozulmuş ve düzenlenerek onanmıştır. Hırsızlık suçundaki hatalı nitelendirmeler nedeniyle hüküm tekrar bozulmuş ve düzenlenerek onanmıştır.
Kanun Maddeleri: 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi (a,b,d,e,c bendi), 142/2-b maddesi.
22. Ceza Dairesi         2015/6391 E.  ,  2015/5474 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dosya içeriğine göre, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma ilamından önce sanığa zorunlu müdafii tayin edildiği, bozma ilamından sonra da aynı müdafiine bozmaya karşı beyanda bulunması için davetiye çıkartıldığı, sanık müdafinin bulunduğu 07.07.2009 tarihli celsede sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği, kararın sanık müdafiine tebliği üzerine temyiz edilmeksizin kararın kesinleştiği, ancak zorunlu müdafiin atandığına ilişkin sanığa her hangi bir bildirim yapılmamış olduğu anlaşılmıştır. Zorunlu müdafiiden haberdar olmayan sanığa gerekçeli kararın bizzat tebliğ edilmesi gerekirken, bu yapılmaksızın kararın kesinleştirilmesi nedeniyle, sanığın sonradan atadığı vekaletnameli müdafiinin temyizinin süresinde olduğunun kabulüyle yapılan incelemede;
    A-Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,d,e) ve c bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise, koşullu salıverilmesine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından ""TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına" ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine "Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin ""a,b,d,e"" ve c bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu cezasından koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    B-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-5237 sayılı TCK"nın 142/2-b maddesinde belirtilen “özel becerinin” elde veya üstte taşınan eşyanın alınmasına yönelik olduğu, oluşa ve dosya içeriğine göre ise; sanığın müştekinin işyerine girip zeytin almak istediği ve 100.00 TL vererek 91.00 TL. para üstü aldığı, ardından vazgeçtiğini söyleyerek 100.00 TL"yi geri aldığı, ancak müştekiye iade etmesi gereken para üstünden 41.00 TL"yi vererek 50.00 TL"nin kendisinde kaldığı ve olayı takip eden kolluk görevlileri tarafından yakalandığının anlaşılması karşısında; eyleminin TCK"nın 142/1-b maddesindeki “bina dahilinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, hatalı nitelendirme sonucunda aynı Yasa"nın 142/2-b maddesi uyarınca hüküm kurulması,
    2-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,d,e) ve c bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise, koşullu salıverilmesine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.