22. Hukuk Dairesi 2016/17463 E. , 2019/14563 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :iş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 28.08.2012 tarihinde davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin tek taraflı ve haksız olarak feshedildiği 03.12.2013 tarihine kadar çalıştığını ve hak ettiği ancak ödenmediğini iddia ettiği fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ücreti ve prim alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, tıbbi tanıtım sorumlusu olarak çalışan davacının serbest zamanlı çalışması nedeniyle fazla mesai ücreti alacağı bulunmadığını, haftalık çalışma programlarını kendisinin belirlediğini, müvekkili şirket bünyesinde haftada 5 gün çalışıldığını, Cumartesi ve Pazar günleri çalışma olmadığını, mesainin 18:00"de bittiğini, resmi ve dini tatillerde çalışma olmadığını, prim alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının ödenmeyen prim alacağı bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”
Somut olayda öncelikle davacının dava dilekçesinde % 230 realizasyonla Mayıs 2013 priminin, % 117 realizasyonla da Ekim priminin ödenmediğini ve sözleşmenin feshi ile toplamda 2.700,00 TL prim alacağının olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL prim alacağını talep etmesi karşısında mahkemece en fazla 2.700,00 TL prim alacağına hükmedilebilecekken 3.550,00 TL brüt prim alacağına hükmedilmesi talep aşımı olup karar bu yönden hatalıdır. Ayrıca 2013 yılı prim sistematiği incelendiğinde % 75 ürün baremlerini gerçekleştirmek koşulu ile hedefin % 100 ‘ünün gerçekleştirilmesi durumunda 1.000,00 TL bireysel hedef primine hak kazanılacağının ancak maksimum 1.500,00 TL olacak şekilde realizasyona göre kat sayılı çalışılacağı belirtilmiş olup Mayıs 2013 ayına ait prim hesabında % 238 oranında hedefin gerçekleştirildiği bu itibarla davacının öncelikle 1.000,00 TL prime hak kazandığı ve her % 10 hedef aşması nedeni ile de 1.380,00 TL daha prime hak kazandığı gerekçesi ile toplam 2.380,00 TL prim hesaplanmış ise de maksimum hak kazanılacak bireysel prim miktarının 1.500,00 TL olduğunun göz ardı edilmesi de ayrıca hatalı olmuştur.
Anılan yönler düşünülmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.07.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.