9. Ceza Dairesi 2020/252 E. , 2020/1510 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapma
Hüküm : CMK"NIN 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
Dosya incelendi;
Yüklenen suçtan katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ve katılma talebi hakkında herhangi bir karar verilmeyen şikayetçi Hazinenin 5271 sayılı CMK"nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmiş olması karşısında, aynı Kanunun 237/2. maddesi uyarınca şikayetçi Hazinenin katılan olarak davaya kabulüne karar verilerek yapılan incelemede:
1-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delilleri, takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan katılan ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 tarihli ve 2014/118-2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; UYAP sisteminde yapılan sorgulamada, sanık ... ... hakkında aynı suçtan Zonguldak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/232 Esas sırasında kayıtlı kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, anılan davanın akıbetinin araştırılması, derdest ise davaların birleştirilmesi, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi sonrasında, suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde, TCK"nın 3/1 ve 61. maddeleri de nazara alınarak, sanığa TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından, sanığın tefecilik yapıp yapmadığı hususunda kolluk araştırması yaptırılması, sanığın vergi kaydının bulunup bulunmadığı tespit edilerek gerektiğinde hakkında vergi incelemesi yaptırılması sonrasında hasıl olacak sonuca göre bir karara varılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında en son eylem tarihi olan "Kasım 2012" yerine "2012-2013" olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 14/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.