14. Hukuk Dairesi 2018/3241 E. , 2019/953 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.07.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma talebi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.03.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı vekili ve dava ihbar olunan Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 1719 parsel sayılı taşınmazın kadim meraları olduğunu, idari yoldan vasfının değiştirilerek 1719 ve 5151 parsel olarak önce Hazine adına sonra takas yolu ile İl Özel İdaresi adına tescil edildiğini, taşınmazın mera olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararları bulunduğunu belirterek, tapu kayıtlarının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir.
Davalı ... İdare Müdürlüğü, zamanaşımı ve iyiniyet itirazlarında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Dava ihbar edilen Hazine vekili, taşınmazın meralık vasfının kalmadığını bu nedenle yapılan işlemin uygun olduğunu bildirmiştir.
Mahkemece, yargı yolu nedeniyle verilen 14.06.2012 tarihli görevsizlik kararının bozulması üzerine bozma ilamına uyularak bu kez meralık vasfının yitirilmiş olduğu gerekçesiyle 22.10.2015 tarihinde davanın reddine karar verilmiştir.
Bu hüküm de Dairemizce 19.04.2017 tarihli karar ile davanın kabulü yerine ret edilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, ... İlçesi 1719 ve 5151 sayılı parsellerinin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptaline, mahsus siciline mera olarak yazılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili, davalı vekili ve dava ihbar olunan Hazine vekili temyix etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya kapsamına ve bozmaya uyularak karar verilmiş bulunmasına göre, davalı vekilinin davada taraf sıfatı bulunmayan dava ihbar edilen Hazine vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarına gelince; 6100 sayılı HMK"nin 323. maddesinde yargılama giderlerinin neler olduğu açıklanmış, 326. maddesinde ise "yargılama giderlerinden sorumluluk" başlığı altında "Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği" belirtilmiştir. Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendinde ise davacı tarafça sarf olunan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Bu hüküm kısmı HMK"nin 326. maddesine aykırı olup, belirlenen yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kurulan hüküm doğru görülmediğinden, davacı vekilinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülerek hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Kabule göre de; dava konusu taşınmazlar 1719 ve 5151 parsel sayılı taşınmazlar olup, yargılama sırasında taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yenileme işlemine tabi tutularak 1719 parselin 987 ada 180 parsel, 5151 parselin ise 987 ada 141 parsel numarasını aldığı Tapu Sicil Müdürlüğünce bildirildiği halde, hüküm kurulurken taşınmazların yeni ada ve parsel numaralarının yazılması gerekirken eski parsel numaraları üzerinden karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, dava ihbar edilen Hazine vekilinin tüm ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentler uyarınca davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.