18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8482 Karar No: 2016/4338 Karar Tarihi: 15.03.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/8482 Esas 2016/4338 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, vasi atanması istenilmiş ancak mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili bu kararı temyiz etmiştir. Temyiz istemi incelenerek, dosyadaki yazışmaların, kanıtların ve yasal gerektirici nedenlerin değerlendirildiği belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi gereği kısıtlanmaya ilişkin ise, sağlık kurulunun raporu esas alınarak dava reddedilmiştir. Ancak, 406. madde kapsamındaki savurganlık, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi iddiasına ilişkin olarak taraflara delilleri sorulmayarak sonuca varıldığı belirtilmiştir. Bu nedenle, yeterli araştırma yapılmadığından ve eksik inceleme ile karar verildiğinden hüküm bozulmuştur. Kanun maddesi olarak Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi gösterilmiş ve içeriği hakkında açıklama detaylandırılmamıştır.
18. Hukuk Dairesi 2015/8482 E. , 2016/4338 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; ..."ın Türk Medeni Kanunu"nun 405 ve 406. maddeleri uyarınca kısıtlanmasını istemiş; mahkemece, sağlık kurulu raporu esas alınarak dava reddedilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 406. maddesinde; “Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır" hükmü yer almaktadır. Somut olayda mahkemece, resmi sağlık kurulundan rapor alınarak ilgilinin akli durumu değerlendirilmiş ise de; Türk Medeni Kanunu"nun 406. maddesi yönünden herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Hal böyle olunca yukarıda gösterilen yasal düzenleme karşısında; savurganlığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi iddiasına ilişkin olarak da taraflara delilleri sorulup gösterdikleri takdirde toplanarak tüm delillerin birlikte değerlendirmesi yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.