Kenevir Ekme - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/1770 Esas 2018/2242 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1770
Karar No: 2018/2242
Karar Tarihi: 14.05.2018

Kenevir Ekme - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/1770 Esas 2018/2242 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın kenevir ekimi suçundan mahkum edildiği bir davada, temyiz itirazlarını değerlendirdi. Mahkeme, yargılama sürecinde kanuna uygun işlemlerin yapıldığını ve delillerin doğru şekilde tartışıldığını belirtip temyiz itirazlarını reddetti. Ancak, temel cezanın gerektiği şekilde belirlenmediği, kanun değişikliklerinin dikkate alınmadığı, TCK'nın 53. maddesi uygulanırken bazı hususların gözden kaçırıldığı gerekçeleriyle hükümün bozulmasına karar verdi.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 61. maddesi (temel cezanın belirlenmesi)
- TCK'nın 3. maddesi (cezanın ölçütleri ve ilkelere uygun olması)
- 6545 sayılı kanunla değişik 2313 sayılı Kanun'un 23. maddesi (kanun değişikliği)
- TCK'nın 53. maddesi (koşullu salıverme ve ceza infazı)
- Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı (TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi)
20. Ceza Dairesi         2017/1770 E.  ,  2018/2242 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kenevir Ekme
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-) Temel cezanın TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ve 3. maddesinde öngörülen ilkelere bağlı olarak belirlenmesi gerektiği halde gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,
    2-) 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı kanunla değişik 2313 sayılı Kanun"un 23. maddesinde yapılan değişikliklerin gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
    3-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.