11. Hukuk Dairesi 2018/5578 E. , 2019/6495 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/11/2017 tarih ve 2017/116 E.- 2017/447 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 04/10/2018 tarih ve 2018/297 E.- 2018/1009 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mustafa Ibrahim Adır tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "FİT" ibareli 29, 30 ve 32. sınıf ürünleri içeren 2000/4524, "FİT" ibareli, 29, 30 ve 32. sınıf ürünleri içeren 2007/32835, "FİT" ibareli 29, 30 ve 32. sınıf ürünleri içeren 2013/60855, "FİT İNDEKS" ibareli 29, 30, 32 ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri içeren 2013/29479, "FİT İNDEKS" ibareli 29, 30, 32 ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri içeren 2013/29468, "FİT X" ibareli 29, 30 ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri içeren 2013/32392 sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin "FİTİM" ibare ve biçimli, 30. sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2016/52037 kod numarası verilen başvuruya müvekkilince iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak yapılan itirazının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin "FİT" esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile iltibasa sebebiyet vereceğini, zira "FİT" ibaresinin sonunda yer alan "İM" ibaresinin işarete ayırt edicilik katmadığını ileri sürerek, YİDK"in 2017/M-1207 sayılı kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının itirazına mesnet markalarla başvuru konusu ibare arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, "FİT" ibaresinin gıda sektöründe yer alan mallar bakımından diyet amaçlı zindeliği koruyan ve yüksek kalori içermeyen ürünleri tanıtmak amaçlı kullanıldığını, başvuru konusu işarette ise FİTİM ibaresinin yer aldığını, bütün olarak ortalama düzeydeki tüketicilerin davacı markalarıyla başvuru konusu işareti karıştırmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı markalarının asıl ve ayırt edici unsurunun "FİT" ibaresinden oluştuğu, anılan kelimenin 29, 30 ve 32. sınıf ürünler bakımından derhâl ve doğrudan doğruya ürünlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir hâlini belirtmediğinden somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu, "FİTİM" ibareli davalı başvurusunun konusu olan işarette "FİT" ibaresinin asıl ve ayırt edici unsur konumunda olduğu, başvuru kapsamında yer alan 30. sınıf ürünlerin tamamının davacı markalarının kapsamında yer aldığı, dolayısıyla 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi koşullarının somut olayda bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK"in 2017/M-1207 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekillerince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı şirket ve davalı kurum vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı kurum ve davalı şirket vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 21/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.