13. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1224 Karar No: 2018/6479 Karar Tarihi: 31.05.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/1224 Esas 2018/6479 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirketten devremülk satın aldığını belirterek sözleşmenin iptalini ve bedelin iadesini talep etti. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi ve %20 icra inkar tazminatı verilmesine hükmetti. Ancak, tapuda pay devrinin gerçekleşmediği ve taşınmazın henüz kullanıma hazır olmadığı ortaya çıktığı için karar bozuldu. Ayrıca, işlemiş faize hükmedilmesi için davalının temerrüde düşürülmesi gerektiği vurgulandı. Kararda, T.B.K 117. madde detaylı bir şekilde açıklandı.
13. Hukuk Dairesi 2018/1224 E. , 2018/6479 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, davalı şirketten 05/02/2012 tarihinde haricen 1 adet hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile devremülk satın aldığını, davalı şirketin taşınmazı teslim etmemesi nedeniyle ödediği bedelin iadesi için davalı şirket aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu belirterek itirazın iptali takibin devamına alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davalı ile yaptığı devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle ödediği bedelin iadesi için davalı aleyhine başlattığı icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesi incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki sözleşme konusu tapunun, 30.09.2011 tarihinde davacıya verildiği, ayrıca dosya kapsamında aldırılan 06.03.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın natamam olduğu ve henüz kullanıma hazır olarak devrinin gerçekleşmediği görülmektedir. O halde mahkemece, davacıya devri gerçekleştirilen tapunun, sebepsiz zenginleşmeye neden olmaması ve sözleşmenin tüm sonuçları ile ortadan kalkması nedeniyle davalı tarafa iade edilmesine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Davacı, davalı ile yaptığı devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle ödediği bedelin iadesi için davalı aleyhine başlattığı icra takibine itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, 1.465,38 TL işlemiş faize hükmedilmiş ise de, işlemiş faize hükmedilebilmesi için davalının T.B.K 117. maddesi uyarınca temerrüt ihtarnamesi ile temerrüde düşürülmesi gerekir. Somut olayda davacı borcun ödenmesine yönelik davalıyı temerrüde düşürmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının işlemiş faiz yönünden talebinin reddine ve takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek işlemiş faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.