8. Hukuk Dairesi 2015/5116 E. , 2017/7582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, ortaklığın giderilmesi davasına konu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki zemin + 2 katlı yığma binanın, zemin katının, vekil edenlerinin babası ..., 1.katının ve taşınmaz üzerindeki tek katlı dükkanın vekil edenlerinden ..., binanın 2.katının vekil edenlerinden ... tarafından inşaa edildiğini açıklayarak, dilekçesinde yazılı şekilde muhdesatların tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ... ve ..., dosyaya ibraz etmiş oldukları dilekçeler ile, muhdesatların davacılara ait olduğunu kabul etmiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile harç ve yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına ve davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından yargılama giderlerine hasren süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
1-Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre; muhdesat aidiyetinin tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tapu maliklerine karşı açılır. H.M.K"nun 312.maddesine göre, davalıların yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamaları için, davanın açılmasına kendi hal ve davranışlarıyla sebebiyet vermemelerinin yanında, yargılamanın ilk oturumunda davacının talep sonucunu kabul etmiş olmaları da gerekir.
2-Muhdesatın tespiti davalarında davanın konusu (müddeabih) davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) olup; yargılama sonucunda hüküm altına alınacak nispi karar ve ilam harcının, yargılama giderlerinin ve taraflar yararına takdir edilecek vekalet ücretlerinin iş bu müddeabih esas alınarak hesaplanması gerekir.
Ayrıca, az yukarıda açıklanan esaslar dikkate alınarak yargılama sonucunda hüküm altına alınacak nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 sayılı HMK"nın 326/2. maddesi uyarınca hesaplanacak yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilecek vekalet ücretinden, her bir davalının, dava konusu taşınmazın tapuda paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olması halinde tapudaki payları, elbirliği mülkiyetin sözkonusu olması halinde ise miras payları gözönünde bulundurularak sorumlu tutulmaları gerekir.
Hal böyle olunca; Mahkemece yapılması gereken iş, ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin dosyanın dosya arasına alınarak, davacının muhdesat iddiasını açıkça kabul eden ve etmeyen, eldeki davayı kabul eden ve etmeyen davalılar açısından, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda hüküm altına alınması gerekirken, aksi düşünce ve yazılı gerekçeler ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edenlere iadesine, 23.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.