15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8003 Karar No: 2020/2893 Karar Tarihi: 26.02.2020
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8003 Esas 2020/2893 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kuyumcu olan mağdurun dükkanına giderek sahteliği anlaşılamayan bileziği ve diğer eşyaları karşılığında aldatarak kendisine yarar sağlamış ve bu suretle basit dolandırıcılık suçunu işlemiştir. Dosya, uzlaştırma işlemleri yapılmak üzere uzlaşma bürosuna gönderildikten sonra uzlaşma gerçekleşmeyince mahkeme, sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna karar vermiştir. Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini yapılması kanuna aykırıdır. Bu nedenle mahkeme kararı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Ancak, yeniden yargılama gerekli olmadığından hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “365 gün” ve “7300,00 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün” ve “100,00 TL“ adli para cezası ibarelerinin ayrıca taksitlendirmeye ilişkin hüküm fıkrasının da çıkarılarak, “adli para cezasının miktarı gözönüne alındığında taksitlendirme yapılmasına yer olmadığına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sa
15. Ceza Dairesi 2018/8003 E. , 2020/2893 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın kuyumcu olan mağdurun dükkanına geldiği, elinde bulunan ilk görüşte sahteliği anlaşılamayan bileziği 4 yarım ata lira, 260 dolar, 5 gram ağırlığında yüzük ve 530,00 TL para karşılığında satıp mağduru hileli davranışlarla aldatarak kendisine yarar sağladığı bu suretle üzerine atılı basit dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; Dairemizin 04/07/2017 tarih ve 2017/16343 esas ve 2017/17027 karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma işlemleri yapılmak üzere uzlaşma bürosuna gönderilmesi neticesinde, uzlaştırmanın gerçekleşmediğine dair 21/02/2018 tarihli rapor, sanığın tevil yoluyla ikrarı ile tüm dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulunde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “365 gün” ve “7300,00 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün” ve “100,00 TL“ adli para cezası ibarelerinin ayrıca taksitlendirmeye ilişkin hüküm fıkrasının da çıkarılarak, “adli para cezasının miktarı gözönüne alındığında taksitlendirme yapılmasına yer olmadığına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.