Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9856 Esas 2018/3067 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9856
Karar No: 2018/3067
Karar Tarihi: 10.05.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9856 Esas 2018/3067 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/9856 E.  ,  2018/3067 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında bay bayan palto-ceket yapımında kalite kontrolü yapmak üzere sözleşme bulunduğunu, yapılan işin bir nevi kalite kontrol danışmanlığı hazır giyim sektöründe hatalı ürün ihtimalinin azalması için kalite düzeyinin belirlenmesi ve korunmasına yönelik hizmet olduğunu, ancak davalının 2012 yılı sonbahar-kış sezonuna ilişkin ürünlerde yapılan anlaşmaya uygun olarak kalite kontrolünü yapmadığını, dolayısıyla ilk iki sipariş karşılandıktan sonra imalatın durdurulduğunun e-mail yoluyla davalıya bildirildiğini, yurt dışındaki müvekkilinin müşterisi olan yabancı şirket karşısında davacının zor durumda kaldığını ve zarara uğradığını, yabancı şirket tarafından paralarının kesildiğini, davalı tarafın yapmış olduğu kontrol hizmetindeki hatadan dolayı müvekkilinin 10.407,90.- EURO zarara uğradığını ileri sürerek 10.407,90.- EURO"nun fiili ödeme tarihindeki satış kuru üzerinden davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirketten kalite kontrol danışmanlığı hizmeti gereğince üç adet faturadan kaynaklı cari hesap alacağı olduğunu, bu alacağın ihtarname ile ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını, faturalara da itiraz edilmediğini, ileri sürerek, 11.108,00.-TL"nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; asıl davada davacının davalının yapmış olduğu kalite kontrolüne ilişkin hizmetin ayıplı olduğuna ilişkin ürünlerin kendisine kabulünden sonra gerekli incelemeyi yapmadan ürünlerin ihraç ettiği, ayıbın yurt dışında belirlenmiş olduğu, davacının bu şekilde sadece reklamasyon faturasıyla ayıba dayalı olarak davalıya bir alacak ileri sürmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle koşulları oluşmayan asıl davanın reddine, birleşen davada, davalı tarafın kendi ticari defterlerinde dahi davacıya cari hesaptan kaynaklı 10.497,56.-TL borçlu olduğunun kaydedildiği, davacının davalıdan 10.497,56.-TL cari hesaptan kaynaklı alacağının olduğu gerekçesiyle birleşen davanın bu miktar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    ../..
    S.2.

    Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.