
Esas No: 2020/9196
Karar No: 2020/8039
Karar Tarihi: 03.12.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/9196 Esas 2020/8039 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı(başvuran) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Başvuru sahibi ,davalı ... şirketine sağlık sigorta poliçesi ile sigortalı müvekkilinin 29.12.2015 tarihinde sağ gözünden geçirmiş olduğu rahatsızlık nedeniyle toplam 42.240,85 TL ödeme yaptığını, bu ödemelerin sağlık poliçesi kapsamında ödenmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 42.240,85 TL tedavi giderinin davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işlyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;Sigortalının talep ettiği göz rahatsızlığıyla ilgili tedavi giderlerinin, sigortadan önce var olan sol gözünün travmaya bağlı olarak görmediği ve sağ gözünden geçirdiği katarakt operasyonunu beyan etmediği, sağ gözdeki rahatsızlığı ile geçmişteki sağ gözdeki rahatsızlığı arasında illiyet bağı bulunduğu ve uyuşmazlığa konu işlemin sigorta şirketi tarafından mevzuata uygun olarak reddedildiği ve muafiyet şerhinin düşüldüğü sonucuna varılmış olup, başvurunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı davacı (başvuran) vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen itirazın reddine dair karara karşı, davacı (başvuran) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı(başvuran) vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, sağlık sigortası poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, sağ gözünde meydana gelen rahatsızlık sebebiyle tedavisine ilişkin ödemelerin tahsilini sigortalısı olduğu davalı ... şirketinden talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, sigortalının 15 yıl önce geçirmiş olduğu katarakt operasyonuna bağlı olarak 2015 yılında pseudofaki nedeniyle önceki operasyonda takılan lens çıkartılarak yerine göz içi lens takıldığı, yine aynı saensta Yırtıklı Retina Dekolmanı nedeniyle retinal cerrahi uygulandığı, Tıbbi Literatüre göre katarakt ameliyatı sonrasında uzun yıllar geçmesine rağmen retina yırtılmaları bir komplikasyon olarak ortaya çıkabileceği,Sigortalının talep ettiği göz rahatsızlığıyla ilgili tedavi giderlerinin, sigortadan önce var olan sol gözünün travmaya bağlı olarak görmediği ve sağ gözünden geçirdiği katarakt operasyonunu beyan etmediği, sağ gözdeki rahatsızlığı ile geçmişteki sağ gözdeki rahatsızlığı arasında illiyet bağı bulunduğu ve uyuşmazlığa konu işlemin sigorta şirketi tarafından mevzuata uygun olarak reddedildiği ve muafiyet şerhinin düşüldüğü sonucuna varılarak başvurunun reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 266. (1086 Sayılı HUMK m. 275) maddesinde, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerektiği hükmüne yer verilmiştir. Dava konusu belgelelendirilemeyen tedavi bakım ve yol giderleri miktarının saptanması uzman doktor bilirkişi aracılığı ile belirlenmelidir.
Somut olayda, Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyetince, doktor bilirkişisinden rapor alınmadan önceden geçirilen ameliyetın, davacının şimdiki rahatsızlığına etkisi olup olmadığı tespit edilmeden karar verilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Buna göre, davacının 29.12.2015 tarihli muayene raporunda belirtildiği gibi 15 yıl öncesinde sağ gözünden katarakt ameliyatı geçirip geçirmediği tespit edilerek, geçirmişse bunun davaya konu tedavi ile arasında illiyet bağının olup olmadığı, sol gözdeki görme kaybının yine davaya konu tedavi ile arasında illiyet bağının olup olmadığının
belirlenmesi bakımından konusunda uzman bilirkişiden iddia ve itirazları karşılayan denetime elverişli, ayrıntılı, gerekçeli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı(başvuran) vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı(başvuran) vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.