2. Hukuk Dairesi 2018/6067 E. , 2019/1547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVACI-DAVALI : ...
DAVALI-DAVACI : ...
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
KARAR DÜZELTME İSTEYEN :...
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 19.06.2018 gün ve 2016/17879 - 2018/7551 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
1- Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yersizdir.
2- Karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetlerin babaya verilmesine, kadın lehine yoksulluk nafakasına, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle manevi tazminat taleplerinin reddine, kadının süreden sonra talep ettiği gerekçesi ile maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karara karşı tarafların temyizi üzerine Dairemizin 19.06.2018 tarih 2016/17879 esas 2087/7551 karar sayılı ilamı ile hüküm onanmıştır. Davacı-davalı kadın tarafından süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Mahkemece; boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda eşit kusurlu kabul edilerek tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemece davacı-karşı davalı kadına yüklenen sadakat yükümlülüğünü ihlal eyleminin bu boyuta ulaşmayan güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olarak kabulü doğru olmadığı gibi, bu hatalı kusur belirlemesine göre erkeğin kusurlu davranışları aynı zamanda davacı-karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu ve kadının birleşen davaya verdiği cevap ile de maddi tazminat talebinde bulunduğu ve bu talebin süresinde olduğu hususu gözetilmeden, kusurun ağırlığı tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet kuralları gözetilerek kadın yararına TMK 174/1-2 maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı
gerektirmiştir. Ne var ki ilk inceleme sırasında hatalı değerlendirme sonucu hükmün bu yönlerden de onandığı anlaşılmakla, davacı-davalı kadının karar düzeltme isteği bu yönden yerinde görülerek, kabulü ile, Dairemizin 19.06.2018 tarih 2016/17879 esas 2087/7551 karar sayılı onama ilamının kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilmeyen maddi ve manevi tazminatın onanması yönünden kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilmeyen maddi ve manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacı-karşı davalı kadının karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440-442. maddeleri gereğince KISMEN KABULÜNE, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple Dairemizin 19.06.2018 tarih 2016/17879 esas 2087/7551 karar sayılı onama ilamının kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilmeyen maddi ve manevi tazminatın onanması yönünden kaldırılmasına ve hükmün kusur belirlemesi ve kadının maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden yukarıda açıklanan sebeple kadın lehine BOZULMASINA, davacı-davalı kadının diğer hususlara ilişkin karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.02.2019 (Per.)