16. Hukuk Dairesi 2019/735 E. , 2019/2712 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... İlçesi Deredam Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 3, Büyükgüney Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 29, 105 ada 1, Çorak Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 1, 109 ada 1, 110 ada 1, 111 ada 1, 112 ada 1, 113 ada 1 ve 114 ada 1 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlardan; 105 ada 1, 108 ada 1, 109 ada 1, 110 ada 1, 111 ada 1, 112 ada 1, 113 ada 1 ve 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden oldukları belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; 104 ada 29 parsel sayılı taşınmaz ise aynı nedenle Hazine adına tespit edilmiş, ancak taşınmaz hakkında açılan tespite itiraza yönelik dava nedeniyle kadastro tespiti henüz kesinleşmemiştir. Davacılar ... Köyü Tüzel Kişilikleri, çekişmeli taşınmazların köy halkı tarafından kadimden beri mera ve yayla olarak kullanılan yer olduğunu öne sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve iptal edilen kısımların mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılması istemiyle dava açmışlar, yargılama sırasında ise Büyükgüney Köyü Tüzel Kişiliği, taşınmazların mera olmakla birlikte kendi köy halkı tarafından kullanıldığını, Aluçlubel Köyü Tüzel Kişiliği ise Sedille Köyü"nün iddiasına konu taşınmazın müşterek kullanıldığını ileri sürerek davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların ve müdahil davacı Aluçlubel Köyü Tüzel Kişiliği’nin davasının kabulüne, müdahil davacı ...’nin davasının reddine, 104 ada 29, 105 ada 1, 108 ada 1, 109 ada 1, 110 ada 1, 111 ada 1, 112 ada 1, 113 ada 1 ve 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile; fen bilirkişisinin raporunda (105/1/D) ve (105/1/E) ile gösterilen kısımların Kürünlü Köyü Tüzel Kişiliği adına; (105/1/C) ile gösterilen kısmın Sedille Köyü Tüzel Kişiliği ve Aluçlubel Köyü Tüzel Kişiliği adına; (105/1/A) ve (105/1/B) ile gösterilen kısımların Kaplan Köyü Tüzel Kişiliği, Şafaklı Köyü Tüzel Kişiliği ve Bozkır Köyü Tüzel Kişiliği adına; (104/29/A) ile gösterilen kısmın Kürünlü Köyü Tüzel Kişiliği adına; (101/3/A) ile gösterilen kısmın Sedille Köyü Tüzel Kişiliği ve Aluçlubel Köyü Tüzel Kişiliği adına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 16/B. maddesi uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılarak özel sicile yazılmasına, taşınmazların ifrazından sonra geriye kalan kısımların aynı ada ve parsel numarası ile tapu kaydındaki tespit maliki adına tapuya kayıt ve tesciline, 108 ada l, 109 ada 1, 110 ada 1, 111 ada 1, 112 ada 1, 113 ada 1 ve 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ise Kaplan Köyü Tüzel Kişiliği, Şafaklı Köyü Tüzel Kişiliği ve Bozkır Köyü Tüzel Kişiliği adlarına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 16/B. maddesi uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılarak özel sicile yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, müdahil davacı ... Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 104 ada 29 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacılar ... Köyü Tüzel Kişilikleri tarafından, çekişmeli taşınmaz hakkında 06.07.2012 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmıştır. Çekişmeli bu taşınmaz, dava tarihinde ve halen... Kadastro Mahkemesi’nin 2015/33 Esas sayılı (daha önce ... (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi’nin 2008/6 Esasına kayıtlı) dosyasında dava konusu olup, hakkındaki kadastro tutanağı henüz kesinleşmemiştir. Çekişmeli parselin kadastro tutanağı kesinleşmediğine göre eldeki dava, Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davaya müdahale niteliğindedir. Kadastro Mahkemesinin görev ve yetkisi, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden başlayıp taşınmaza ait tutanağın hukukça kabul edilen usule uygun olarak kesinleştiği güne kadar devam eder ve görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Hal böyle olunca, dava tarihinde kesinleşmiş bir kadastro tespiti bulunmadığından, mahkemece söz konusu parsel yönünden dava dosyasının tefriki ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Dava konusu Deredam Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 3, Büyükgüney Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 1 ve Çorak Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 1, 109 ada 1, 110 ada 1, 111 ada 1, 112 ada 1, 113 ada 1 ve 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazlardan 108 ada l, 109 ada 1, 110 ada 1, 111 ada 1, 112 ada 1, 113 ada 1 ve 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 101 ada 3 ve 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ise hükme esas alınan bilirkişi raporunda gösterilen bölümlerinin, kadim mera olup hüküm yerinde gösterilen davacı köy tüzel kişiliklerine ait olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazların niteliğinin belirlenmesi ve mera aidiyetinin tespiti yönünden yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; davada yararı bulunmayan köyler halkından mahalli bilirkişi dinlenilmesi gerektiği halde, davada taraf olan köyler halkından yerel bilirkişi dinlenilmiş, bir taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde en önemli unsur hava fotoğrafları olduğu halde hava fotoğraflarından yararlanılmamış ve çekişmeli taşınmazlara komşu parsellere ait tespit tutanakları ile varsa dayanağı olan belgeler getirtilerek bu belgelerden de yararlanılmamıştır. Diğer yandan davacıların iddiası, çekişmeli taşınmazların mera olduğunun tespitinin yanında aidiyetlerinin tespiti isteğine ilişkin olduğu halde, mera aidiyetinin tespitine yönelik iddia bakımından çekişmeli taşınmazların çalışma alanında bulunduğu Çorak, Deredam ve Büyükgüney Köyleri davaya dahil edilerek bu dava yönünden taraf teşkili sağlanmadığı gibi, tarafların dayandığı mahkeme kararları ve vergi kayıtları ile diğer kayıtlar getirtilip uygulanmamış böylelikle taşınmazlarının aidiyetlerinin belirlenmesi hususundaki araştırma da yetersiz bırakılmıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; öncelikle mera aidiyetinin tespitine yönelik iddia bakımından taşınmazların çalışma alanında bulunduğu Çorak, Deredam ve Büyükgüney Köyü Tüzel Kişiliklerini davaya dahil etmeleri için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, bu yolla taraf teşkilinin sağlanması halinde, adı geçen dahili davalıların davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bildirmeli halinde delilleri toplanmalı, daha sonra çekişmeli taşınmazlara ait en eski tarihli ve tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ile tespit tarihi öncesine ait temin edilebilen en eski tarihli ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, ayrıca varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları da getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan özellikle davada taraf konumunda bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ile fen bilirkişisi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif icra edilmeli, keşif sırasında mahalli bilirkişi ve tanıklardan, öncelikle çekişmeli taşınmazların kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin mera, yaylak, kışlak mı yoksa devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan diğer yerlerden mi (hali arazi, ham toprak vs) olduğu sorulup saptanılmalı, mera, yaylak ya da kışlak olduğunun belirtilmesi halinde, hangi köy ya da köyler halkı tarafından yararlanıldığı ve taşınmazlar üzerinde muhdesat bulunması halinde, hangi köy halkından kişilere ait olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı olarak ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; meranın aidiyetinin tespiti bakımından tarafların dayandığı mahkeme kararları, tapu ve vergi kayıtları yöntemince uygulanarak kapsamları belirlenmeli; teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir, kayıt uygulamasını ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazları komşu parsellerle birlikte ele alan ve taşınmazların öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazların niteliğini belirtir şekilde rapor alınmalı, sunulan raporda çekişmeli taşınmazların ortofoto ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumlarının gösterilmesi istenmeli; kadimlik iddiası bulunduğundan köylerin kuruluş tarihleri İçişleri Bakanlığından sorulmalı ve köylerin kadim ya da muhdes olup olmadığı da saptanmalı, bundan sonra öncelikle taşınmazların mera, yaylak ve kışlak olup olmadığına ilişkin ihtilafın çözüme kavuşturulması, taşınmazın bu nitelikteki yerlerden olduğunun anlaşılması halinde ise aidiyetin tespitine yönelik ihtilafın çözüme kavuşturulması gerektiği düşünülmeli ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden müdahil davacı ..."ne iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,15.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.