6. Ceza Dairesi 2020/1245 E. , 2021/1057 K.
"İçtihat Metni" Sanık ...’nun kimlik bilgilerini kullandığı sanık .... hakkında mağdur ...’a karşı 27.08.2005 tarihinde işlenen nitelikli hırsızlık suçundan TCK’nın 142/2-b, 39-c, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2006/1059 nolu iddianamesiyle İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldığı,
İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.04.2017 gün 2006/39, 2007/126 sayılı kararıyla; “Sanık ...hakkında hırsızlık suçundan suçun faili olmadığı gerekçesiyle CMK’nın 223/2-b maddesi uyarınca beraatine,
Suçun asıl faili olması muhtemel kişi olan ... hakkında hırsızlık ve iftira suçlarından gereğinin takdir ve ifası için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına” karar verildiği,
Sanık ... hakkında mağdur ....’a karşı hırsızlık ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçlarından TCK’nın 142/2-b, 143, 39/2-c, 268/1 del. 267/1, 53, 58 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/8151 nolu iddianamesiyle İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldığı,
İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.03.2011 gün, 2007/360, 2011/151 sayılı kararıyla; “Sanığın mağdur ...’a karşı eyleminin yağma suçunu oluşturabileceği, bu sebeple yargılamanın üst dereceli mahkeme olan Ağır Ceza Mahkemesince yapılması gerektiği” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği,
Dosyayı ele alan İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince 29.03.2012 gün 2011/170, 2012/103 sayılı kararıyla;
“Sanık ...’nun Mağdur ... (....)’a karşı hırsızlık suçundan TCK 142/2-b, 143/1, 39, 62. madde ve fıkraları uyarınca 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ile; iftira suçundan ise, TCK’nın 267/1, 62. madde ve fıkraları uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” karar verildiği,
Sanık savunmanının temyizi üzerine; İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.03.2012 gün 2011/170 Esas, 2012/103 Karar sayılı dosyası, Dairemizin 2013/35364, 2016/4320 sayılı “Düzeltilerek Onama” ilamıyla 24.05.2016 tarihinde kesinleştiği,
Sanık ...’nun Söke T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine 16.12.2019 tarihli dilekçesiyle başvurusu üzerine;
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 11.03.2020 gün ve 2011/170, 2012/103 sayılı ek kararıyla “Sanık hakkında iftira suçundan hükmolunan 10 ay hapis cezasının infazının durdurulmasına” karar verilip, CMK’nın 308. maddesi kapsamında itiraz incelemesi için dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/09/2020 gün ve KD-2020/37564 sayılı yazısı ile;
“Sanığın 23/08/2005 ve 27/08/2005 tarihlerinde işlediği suçlar sırasında Hakan Bayrakçı"ya ait kimlik bilgilerini kullanarak iftira suçunu işlediği, hukuki kesinti oluşturan iddianame tanzim tarihinden önce işlenen, sanık ve mağduru aynı olup aralarında kısa zaman dilimi bulunan bu suçlar açısından sanık hakkında itiraza konu İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/03/2012 gün ve 2011/170 esas ve 2012/103 karar sayılı dosyasında zincirleme suç ve kesinleşen dosya açısından mahsup hükümleri uygulanması gerektiği halde sanığın heriki dosyadan ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş olup, Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 24/05/2016 tarih ve 2013/35364 Esas, 2016/4320 sayılı kararı ile sanık ... hakkında iftira suçundan DÜZELTEREK ONAMA kararının kaldırılarak, sanık hakkındaki İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/03/2012 tarih ve 2011/170-2012/103 esas ve karar sayılı kararı ile iftira suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün BOZULMASI” talep edilerek söz konusu dosya Dairemize gönderilmekle;
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
5271 sayılı CMK"nın 6352 sayılı Yasanın 99.maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
2-Dairemizin 24/05/2016 tarih ve 2013/35364 Esas, 2016/4320 Karar sayılı ilamının “Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma” suçuna yönelik “Düzeltilerek Onama” ilamının kaldırılarak yapılan incelemede:
Sanığın 23.08.2005 ile 27.08.2005 tarihlerinde işlediği suç nedeniyle her iki olayda mağdur ..."ya ait kimlik bilgilerini kullandığı, eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında aynı mağdura karşı farklı zamanlarda işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan tek hüküm tesis edilip cezanın TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca arttırılması gerekirken, aynı suç nedeniyle mükerrer mahkumiyet hükümleri kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, Dairemizin 24/05/2016 tarih ve 2013/35364 Esas, 2016/4320 Karar sayılı ilâmının diğer yönlerinin korunmasına, 27/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.