7. Hukuk Dairesi 2021/2873 E. , 2021/2207 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki geçit hakkı kurulması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
I-7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
2-Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
II-7201 sayılı Tebligat Kanununun;
1-Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina kenar başlıklı 21. maddesinde, "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
2-"Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat" kenar başlıklı 16. maddesinde "Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükümlerine yer verilmiştir.
3-"Tebellüğ edecek şahsın hasım olması" kenar başlıklı 39. maddesinde, "Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz." hükümlerine yer verilmiştir.
Somut olaya gelince; Gerekçeli kararın;
1-Davalı ...’a tebliğ edilmediği,
2-Davalı ...’a bilinen adrese tebligat çıkartılmadan doğrudan Tebligat Kanunun 21/2’nci maddesine göre tebliğ edildiği,
3-Davalı ...’e Tebligat Kanunun 21/1’inci maddesine göre tebligat yapıldığı, adresten sürekli mi geçici olarak mı ayrıldığı hususunun denetlemeye uygun olarak açık yazılmadığı,
4-Davalılardan ..., ... ve ...’a aynı adreste oturan yiğeni ... imzasına tebliğ edildiği, davalı ...’nın adresinin aynı konutta oturduklarından bahisle tebligatı kendilerine yapılan davalıların adreslerinden farklı olduğu, aynı zamanda davalı olmaları nedeni ile aralarında çıkar çatışması da olabileceği,
Tebligatların yukarıda açıklanan mevzuat çerçevesinde usulsüz olduğu anlaşılmakla, adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği ile kanun yoluna başvuru süresinin beklenilmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 21.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.