Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/31490
Karar No: 2016/10614
Karar Tarihi: 11.05.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/31490 Esas 2016/10614 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/31490 E.  ,  2016/10614 K.

    "İçtihat Metni"




    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı .... Şti. vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının 05/01/2009 yılında davalı .... Şti."nde işe başladığını bu şirkette uzunca bir süre çalıştıktan sonra 2012 yılı Temmuz Ayında ... bölge çalışanlarının .... A.Ş. isimli şirkete geçişleri yapıldığını sonrasında diğer davalı şirket nezdinde sigortalı gösterilerek aynı yerde ... Bölge Yöneticisi olarak çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin ... yetkililerinin katılmasını istediği bir toplantıda artık kendisiyle çalışmayacakları ifade edilerek araç v.b zimmet teslimi istenilerek 29/04/2014 tarihinde sözlü feshedildiği, yerine başka çalışanın görevlendirildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, davacının işe iadesi ile tazminat haklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı ... Şirketi vekili; davacının ... Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti"nin çalışanı olduğunu, davalı şirketin çeşitli alanlarda ihtiyaca göre bu firmadan konusunda uzman kişiler vasıtası ile bazı işlerin görülmesi hususunda destek aldığını, davacının da bu şekilde diğer davalı ... çalışanı olarak müvekkiline hizmet verdiğini davacıyla yapılan sözleşmenin 29/04/2014 tarihinde sona erdiğini, belirli süreli olduğunu, bu nedenle müvekkiline karşı husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Şirketi vekili; davacının iş sözleşmesi süresince kesintisiz olarak diğer davalı ... nezdinde ve iş yerinde çalıştığını, kendisinin müvekkilinin şirket bordrosunda görülmesi, şirketin diğer davalıya verdiği danışmanlık hizmetinin gereğinden kaynaklandığını, işletmelerin gittikçe artan ölçüde, sadece kendi sahip oldukları yetenek ve becerileri esas alan işleri yapmak istemeleri, organizasyon dışındaki başka işletmelerden almak eğilimi, yaygın outsourcing veya dış kaynaklardan yararlanma uygulamasını ortaya çıkardığını, bütün dünyada kullanılan ve ülkemizde de yaygınlaşan bu iş ilişkinin mevcudiyetinin buna dayandığını, davacının iş akdinin diğer davalı ..."in talimatıyla geçerli nedenle sonlandırıldığını savunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı şirketler arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmeleri uyarında davacı işçinin başından itibaren ... Telekomünikasyon Ltd. Şti. elemanı olduğu, davacıya emir ve talimatların davalı ... şirket yetkilileri tarafından verildiği, diğer davalı ... Ltd. Şti."nin davacı işçinin sigortasının yapılması ve bordrolama hizmetleri dışında davacı işçi ile başka bir bağlantısının bulunmadığı, davacının iş akdinin projenin sona ermesi ve davacının ... haricinde çalışmayı kabul etmemesi gerekçe gösterilmek suretiyle sonlandırılmış olup davalılar tarafından feshe son çare olarak başvurulduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve davalı ... Şirketi yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 2’nci maddesinde belirtilen unsurları taşımayan alt işveren uygulaması, fesih için geçerli neden kabul edilemez. İş Kanunu’da yardımcı işlerin alt işverene verilmesinin herhangi bir koşula bağlanmaması nedeniyle, bu nevi işlerin muvazaa olmaması kaydıyla alt işverene devri sebebiyle iş sözleşmesinin feshedilmesi hâlinde, feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilebilir. Buna karşılık, 6’ncı fıkra gereğince, asıl işin bir bölümünde işletme ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler alt işverene devredilebilecektir. Anılan düzenlemede baskın öğe, “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren” işlerdir. Başka bir anlatımla işletmenin ve işin gereği ancak teknolojik nedenler var ise göz önünde tutulur. Dolayısıyla, söz konusu hükümdeki şartlar gerçekleşmeden asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi hâlinde, asıl işveren-alt işveren ilişkisi geçersiz olacağından iş sözleşmesinin feshi de geçersiz olacaktır.
    Bilindiği üzere, alt işveren asıl işveren karşısında bağımsız hizmet sunan bir işveren durumundadır. Alt işveren, asıl işverenin emir ve talimatlarına göre değil, alt işverenlik sözleşmesinde belirtilen proje ve teknik şartlara göre işi yürütür. Asıl işverenin alt işveren işçilerine karşı yönetim veya işin ifasını isteme hakkı olamayacağı ancak işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak asıl işverenin genel nitelikli talimatlar verebileceği bilinmektedir.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının davalılardan ... Şirketi nezdinde işine iadesine dair verilen karar isabetli olup davalı Şirketin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de, kayden işveren olarak görünen ve bu nedenle doğal hasım olarak kabul edilmesi gereken davalı ... Şirketinin işe iade kararının mali sonuçlarından diğer davalı ... Şirketi ile birlikte sorumlu tutulması gerekirken sorumlu tutulmaması ve yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının .... Şti. nezdinde İŞE İADESİNE,
    3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi , fesih nedeni ve davacının talebi de dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4- Davacının süresi içinde başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,
    5. Alınması gereken 29,20 TL peşin harçtan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
    6- Davacının yaptığı 132.00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
    6.Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
    7.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalı ... Şirketine iadesine, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi