Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1769 Esas 2020/8031 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1769
Karar No: 2020/8031
Karar Tarihi: 03.12.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1769 Esas 2020/8031 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, konut sigorta poliçesi ile sigortaladığı konutta meydana gelen su hasarları nedeniyle davalı şirkete rücu etmiş, davalı şirket ise hasarların sebebiyetinin kendisinde olmadığını savunmuştur. Mahkeme, davayı kısmen kabul etmiş, davalının itirazını reddetmiş ve icra tazminatı talebini reddetmiştir. Dava daha önce bozulmuş, tekrar görülmüştür. Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu madde 116, Türk Ticaret Kanunu madde 118.
17. Hukuk Dairesi         2019/1769 E.  ,  2020/8031 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin konut sigorta poliçesi ile sigortaladığı konutta 25.05.2009 tarihinde meydana gelen su hasarı nedeni ile 25.245.00 TL bedelin sigortalıya ödendiği, bundan yaklaşık 2 yıl sonra aynı konutta 04.06.2012 tarihinde tekrar hasar ihbarında bulunulduğu, 10.10.2012 tarihinde yeniden 27.397,00 TL ödeme yapıldığını, ikinci hasarın daha önceki tadilatı yapan davalı firmanın onarımı belirttiği şekilde yapmadığından kaynaklandığının tespit edildiğinden sigortalının halefi olarak davalı şirket aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili, davacı şirkete sigortalı olan şahıs tarafından yazılı olarak yapılan hasar ihbarının 31/07/2012 tarihi olup poliçe vade aralığında bulunmadığını, o nedenle halefiyet şartlarının oluşmadığını, dava konusu meskenin alt yapı tesisatının müvekkili tarafından yapılmadığını, bu nedenle müvekkilinin hasardan sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin hasarı sorunsuz bir şekilde giderdiğini, yaklaşık iki yıl sonra meydana gelen zarardan müvekkilinin sorumlu olamayacağını, eldeki rücu davasının tek yanlı beyan ve tespitler esas alınarak açıldığını, hasarın neden kaynaklandığının tespiti gerektiğini belirterek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 07/11/2017 gün ve 2015/2763 E. 2017/10220 K. sayılı ilamı ile taraflar arasında eser sözleşmesi olduğunu zaman aşımının dolmadığını ayıpların sigortalı tarafından süresinde iletildiği davanın kabulüne karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; davacının davasının kısmen kabulü ile 27.396,62 TL asıl alacak, 931,48 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.451,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 03/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.