4. Ceza Dairesi 2016/960 E. , 2016/7414 K.
"İçtihat Metni"Tehdit suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/l-2. cümle, 43, 62 ve 52. maddeleri gereğince 660 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 52/4. maddesi uyarınca cezasının 2 eşit taksitle tahsiline dair, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/10/2014 tarihli ve 2014/102 esas, 2014/209 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.12.2015 gün ve 377153 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre,
1- Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 106/1-2. cümlesi gereğince ceza verilmesini müteakip, tehdit suçunun aynı mağdura karşı birden fazla kez işlendiğinin kabul edilmesi sonucu anılan Kanun"un 43/1. maddesi gereğince cezasında artırım cihetine gidilmiş ise de, müşteki ..."in soruşturma aşamasında alınan ifadesinde zapta geçirilen mesajlar incelendiğinde, tehdit içeren mesajın 06/05/2014 tarihinde saat 17:26"da gönderilen "senin ocak ruhsatını kapatmaktan beter edeceğim" şeklindeki ifade olduğu, diğer mesajların ise hakaret suçuna ilişkin olduğu, ayrıca iddianamede tehdit suçu yönünden 5237 sayılı Kanun"un 43. maddesinin uygulanmasının talep edilmediği gözetilmeksizin, anılan Kanun"un 43/1. maddesi uygulanarak fazla ceza verilmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/4 maddesinde yer alan "Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz" şeklindeki amir hüküm karşısında, sanık aleyhine olacak şekilde para cezasının birbirini takip eden aylarda 2 eşit taksitle tahsiline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/10/2014 tarihli kararıyla, 660 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yüze karşı verilen ve hüküm tarihi itibariyle kesin nitelikte olan bu cezanın infazı aşamasında, o yer Cumhuriyet Başsavcılığınca taksit miktarının eksik belirlendiği gerekçesiyle kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu, Dairemizce TCK"nın 43. maddesi yönünden de istemde bulunulması için dosyanın Adalet Bakanlığına iade edilmesi üzerine, yeniden hazırlanan tebliğnamenin 29.12.2015 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
a- Koşulları oluşmamasına karşın TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasına,
b- Adli para cezasının taksitler halinde tahsiline karar verilmesine karşın, taksit miktarının TCK’nın 52/4. maddesindeki amir hüküm uyarınca, dörtten az olamayacağının gözetilmemesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
1- Zincirleme suç konusunun incelenmesi;
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
Buna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararının icrası çerçevesinde bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi veya birden fazla kişiye karşı aynı suçun tek bir fiille işlenmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; mahkemece sanık hakkında tehdit suçundan TCK’nın 106/1-2. cümlesiyle ceza verilmiş ve tehdit suçunun aynı mağdura karşı birden fazla kez işlendiği kabul edilerek, TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılmıştır.
Ancak, müşteki ...’in soruşturma aşamasındaki ifadesinde zapta geçirilen mesajlar incelendiğinde, tehdit içeren mesajın 06.05.2014 tarihinde saat 17:26’da gönderilen “senin ocak ruhsatını kapatmaktan beter edeceğim” şeklindeki ifade olduğu, diğer mesajların ise hakaret suçu kapsamında kaldığı, ayrıca iddianamede tehdit suçu yönünden TCK’nın 43. maddesinin talep edilmediği de gözetilmeksizin, TCK"nın 43/1. maddesi uygulanarak fazla ceza verildiği görülmektedir.
2- Taksit miktarının değerlendirilmesi;
5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesinde; “Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda; sair tehdit suçundan seçimlik cezalardan adli para cezası tercih edilmek suretiyle cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, mahkemece taksit miktarı belirlenirken, TCK’nın 52/4. maddesindeki amir hüküm uyarınca, en az dört taksite hükmolunması gerekirken, para cezasının iki taksit halinde tahsiline karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Tehdit suçundan sanık ... hakkında, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/10/2014 tarihli ve 2014/102 esas, 2014/209 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, mahkemece sair tehdit suçundan adli para cezası tercih edilerek uygulama yapılmış olması da gözetilerek, TCK’nın 106/1-2. cümlesi uyarınca takdiren 30 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
3- TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca mahkemece takdir edilen 1/6 oranında indirim yapılarak, 25 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
4- TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca adli para cezasının günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek, sanığın 500 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
5- TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca sanığın ekonomik durumu da gözetilerek, hükmolunan adli para cezasının, birer ay vade ile 5 eşit taksit halinde tahsiline,
6- İnfazın bu şekilde yapılmasına, bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.