2. Hukuk Dairesi 2007/2939 E. , 2007/4338 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Boşanma
Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin * 22.11.2006 gün ve 9115-16134 sayılı ilamiyle * kısmen bozulmasına kısmen onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.
Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (160) YTL. para cezasının, harçlar kanunu uyarınca (27.00) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oyçokluğuyla karar verildi.19.03.2007 KARŞI OY YAZISI
Davacı koca tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasında tarafların boşanmalarına ve davacı kocanın maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) isteminin reddine karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır.
Çekişme nedir?;
Değerli çoğunluk tarafından bir “zarar oluştuğu” kanıtlanamamışken “ ... koca yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir” görüşü sergilenmiştir.
Bilindiği üzere kadının “tam kusurlu oluşu” bile maddi tazminat ödemeye “zorunlu” olduğunun da bir göstergesi/ölçüsü değildir. Bu sebeple kadının kusuruna yönelik düşüncelerin karşı oyumuzu “etkileyen” bir tarafı doğrusu yoktur/olama
Değerli çoğunluğun düşüncesine maddî tazminatın maddî koşullarından olan “zarar” koşulunun. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, § 4. I, B, 4, a, aa, ccc) gerçekleştiği dava dosyası içerisinde kanıtlanmadığından koca yararına maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilemeyeceği gerekçesi ile katılmıyorum.
Maddî tazminatın “maddî koşullarını”;
- Maddî tazminat isteyenin kusursuz veya daha az kusurlu olması,
- Maddî tazminat istenenin kusurlu olması,
- zarar,
- nedensellik bağı,
- hukuka aykırılık olarak sıralayabiliriz. (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Ankara 2004 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK, s. 943-944)
TMK. m. 174 f. I hükmüne göre “mevcut” veya “beklenen menfaatleri” boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanma davasında koşulları varsa “hem kadın hem de koca yararına” maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilebileceği kuşkusuzdur.
Bu çerçevede/kapsamda dava dosyası incelenecek olursa;
A) MEVCUT MENFAATLER YÖNÜNDEN İRDELEME
Öncelikle belirtmeliyim ki “mevcut menfaatlerin” boşanma yüzünden zedelenmesi dava dosyasında kanıtlanmış değildir.
Bilindiği üzere TMK. m.185-186 hükümleri evliliğin genel hükümleri arasında yer alır. (GENÇCAN-TMK, s.1068-1082, Ömer Uğur GENÇCAN, “4721 Sayılı Türk Medenî Kanununa Göre Evliliğin Genel Hükümleri”, Yargıtay Dergisi, Cilt:29, Ocak-Nisan 2003, Sayı:1-2, Sayfa:43-49.)
TMK. m.185-186 hükümlerine ilişkin “yoksunluk” tek başına “mevcut menfaatleri” boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir kuralının uygulanmasına bir gerekçe oluşturabilir mi?
TMK. m.185-186 hükümlerine göre “zarar mutlaka vardır/oluşur” anlayışı açılan “her boşanma davasında” sadece davanın kabul edilmesi olgusunu istekte bulunan tarafa (kadın ya da koca) “otomatik olarak” maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilmesini gerektirir düşüncesini zorunlu kılar ki Kanun Koyucunun madde metninde yer alan “mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen” sözcüklerine bu takdirde gerek bile kalmaz.
Bu anlayışa göre;
-Zaten menfaatler TMK. m.185-186 hükümlerine göre “zorunlu olarak” zedelenmiştir,
-Zaten kanıtlamaya gerek de yoktur,
-Zaten kanıtlanacak bir olgu da yoktur.
Oysa boşanma davasında maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilebilmesi için maddi tazminat isteyen eşin mutlaka “maddi bir zararı” (Bilge ÖZTAN, Aile Hukuku, Ankara-2004, s. 482) mevcut olmalı ve bu maddi zarar dava dosyasında “kanıtlanmış” olmalıdır.
Başka bir anlatımla ortada kanıtlanacak/kanıtlanması gereken bir “zarar” olgusu vardır.
Dava dosyasına göre maddi tazminat istenilen davalı kadın;
- Ev hanımı,
- Herhangi bir malvarlığı ve geliri bulunmayan,
- Üstelik ailesinin yardımı ile geçinen bir kişidir.
Görüldüğü üzere maddi tazminat istenilen kadın maddi anlamda “katkısı istenilecek” bir kişi olmayıp aksine başkalarının yardımına muhtaç bir kişidir.
Kadının “varlığı” ile “yokluğu” karşılaştırıldığında maddi tazminat isteyen kocanın sanılanın aksine değil zararı, boşanma sebebiyle elde ettiği bir menfaat (= Kadının yeme, içme, giyinme, sağlık vs.giderlerinden kurtulma) söz konusudur ( BGE 114 II 118ff).
Kocanın boşanma sonucunda kendi hayat standardını kendi kazancı ile sağlayabileceği de (ÖZTAN, s. 484) dosyada ki delillerle belli/açık olduğundan kendisi için maddi tazminat istemine gerek de yoktur.
B) BEKLENEN MENFAATLER YÖNÜNDEN İRDELEME
“Beklenen menfaatler” yönünden ise kocanın statüsü sadece bir beklentiden (Hoffnung) ibaret olup “somutlaşmış” bir menfaat bulunmamaktadır.( Lüchinger/Geiser, Art. 151, n.2, s. 768, Öztan, s. 485)
Gerek A gerekse B bendinde açıkladığımız gerekçelerle maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) isteyen kocanın bu isteminin “reddedilmesi” konusunda yerel mahkeme hakimi ile aramızda “görüş birliği” olduğu için değerli çoğunluğun “farklı düşüncesine” katılmıyorum.