7. Ceza Dairesi 2019/5842 E. , 2021/14570 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM :Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay tutanağına göre sanık ..."ın sahibi olduğu ... İletişim isimli iş yerinde 85 paket kaçak sigara ele geçirildiğinden bahisle açılan kamu davasında sanık ..."ın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de ... İlçe Emniyet Müdürlüğü"nün 20.04.2016 tarihli ihbar yazısı incelendiğinde; 12.04.2016 tarihinde ... ... ..."ın durumundan şüphelenilerek kimlik bilgileri istendiğinde ..."a ait kimlik bilgilerini verdiği ancak kolluk tarafından daha fazla bilgi istendiğinde cevap verememesi üzerine "... isimli kişinin kimlik bilgilerini kullandığını aslında adının ... ... ... olduğunu, 2014 yılında Alanya"da gerçekleşen hırsızlık ve 2015 yılında Antalya"da gerçekleşen kaçak sigara olayında ..."ın kimlik bilgilerini kullandığını söylediği" görülmekle, 06.02.2015 tarihli olay tutanağında imzaları bulunan polislerin tanık sıfatıyla ifadelerinin alınarak teşhis işlemi yaptırılması sanık ve ..."dan alınacak yazı ve imza örneklerinin yakalama anında kolluk tarafından alınan şüpheli ifade tutanağındaki imza ve 10.09.2015 tarihli temyiz dilekçesi üzerindeki imzalarla grafolojik olarak mukayese ettirilmesine, yakalama sırasında parmak izi alınmış ise parmak izleri üzerinde de mukayese yapıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Sanık hakkında 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK"nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Sanığın işyerinde kaçak ve bandrolsüz sigaraları satışa arz eylemi nedeniyle 5607 sayılı Kanunun 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18-son maddesinin atfıyla 3/5.maddesi gereğince ceza tayin edilmesi, bu cezanın aynı maddenin 10.fıkrası uyarınca artırılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken mahkemece, 5607 sayılı Kanunun 3/18.maddesi atfıyla 3/5-3/10.maddeleri birlikte yazılarak sanığın doğrudan 3 yıl 6 ay hapis ve 12 gün adli para cezasına hükmedilmesi,
4-Hüküm fıkrasında sanığın 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesinin atfıyla 3/5-3/10. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karşın hükmün gerekçesinde sanığın 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki ve karışıklık yaratılması,
5-Sanığa ait iş yerinde 85 paket kaçak sigara ele geçirildiği olayda; 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiilinin, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde teşdidi gerektirmediği halde, adli para cezasının tayininde alt sınırdan uzaklaşılarak teşdiden hüküm kurulması,
6-Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine TCK"nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
7-Doğrudan verilen adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında TCK"nun 52/2. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 52. madde ve fıkrasına atıf yapılmak suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
8-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
9-Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
10-Sanık hakkında hem adli para cezası hem de hapis cezası verildiği ve adli para cezaları için TCK"nun 58. maddesine göre tekerrür hükümleri uygulanamayacağı halde tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiç bir ayrım yapmaksızın sanığın cezasının TCK"nun 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
11-Sanığın tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının 4733 sayılı Yasaya Muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, söz konusu ilamla ilgili olarak öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının mahkemesinden araştırılarak, neticesine göre söz konusu ilamın tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi