Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A-Sanıklar ... ve ... hakkında yaralama suçundan verilen düşme kararının gerekçesine yönelik bulunmayan temyizde sanık ..."in hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, katılan ... vekilinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE B- Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın aşamalarda, müşteki ..."in, kendisini çağırması üzerine olay yerine gittiğinde kapının önünde bekleyen müşteki ... ve ... tarafından yaralandığını savunması ve yaralanmasına ilişkin adli rapor içeriği karşısında; ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı araştırılarak, tespit olunması, tespit olunamadığı takdirde sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Kabule göre ise; a-TCK’nın 61/6. maddesine aykırı olarak, aynı Kanunun 62/1. maddesi uyarınca yapılan indirim sırasındaki hesap hatası nedeniyle sonuç cezanın, 2 yıl 7 ay 7 gün yerine, 1 yıl 19 ay 7 gün olarak eksik tayini, b-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.