10. Hukuk Dairesi 2014/12387 E. , 2014/18401 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İzmir 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 02.04.2014
No : 2013/419-2014/244
Dava, 8954177 sigorta sicil numaralı, ad ve soyad bilgilerini haiz işe giriş bildirgesi ile bu numara üzerinden bildirilen hizmetlerin aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile toplanan delillere göre; davacının, ..... T.C numaralı İsmail ve Ş. kızı, D. 26.10.1964 doğumlu A.. Y.. olduğu, Konya ili D. ilçesi, D. Köyü nüfusuna kayıtlı bulunduğu, A.. Y.. olarak yalnızca ad-soyad bilgilerinin yer aldığı 01.02.1978 tarihli işe giriş bildirgesinde, başka kimlik bilgilerine yer verilmediği, imzasız ve fotoğrafsız olan bildirgenin üzerinde “işyerimizde kısa bir süre çalıştığından nüfus kaydına rastlanılmamıştır” ibaresinin bulunduğu, fotokopi olan bildirgeden Kuruma intikal tarih ve numarasının da anlaşılamadığı, 1978/1-2 ve 3. dönem bordrolarında A.. Y.. adına toplam 201 gün hizmetin bildirildiği, giriş tarihinin 12.02.1978 ve çıkış tarihinin ise, 11.09.1978 olduğu anlaşılmaktadır.
Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadadır. O halde, bu araştırmanın yönteminin ve izlenecek yolun ne olması gerektiğinin saptanması zorunludur. Öncelikle davaya konu işe giriş bildirgesi aslı Kurumdan celbedilerek intikal tarih ve numarası tespit edilmeli, bildirgede yer alan ..... sigorta sicil numarası Kurumdan sorulmalı, var ise kayıtları istenilmeli, Nüfus Müdürlüğünden Türkiye genelinde işe giriş bildirgesinde ad ve soyadı bulunan kişiye ait araştırma yapılmalı, davacının talebe konu dönemde nerede ikamet ettiği hususu yöntemince araştırılmalı, mümkün olması halinde davalı şirketin yönetici ve amir konumunda yer alan kişileri tanık olarak dinlenilmeli, dinlenilmeyen bordro tanıkları dinlenilerek tanıkların davacı ile yüzleştirilmesi gereği gözetilmeli, böylelikle maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereği yerine getirilmelidir.
Mahkemece, açıklanan bu yönler üzerinde durulmaksızın, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde; davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 23.09.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.