17. Hukuk Dairesi 2019/1788 E. , 2020/8026 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 18.09.2009 tarihinde davalıya trafik sigortalı araçtaki 2 yolcunun meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu öldüğünü, müvekkil şirketin kaza sebebi ile ölenlerin yakınları 3. şahıslara ödediği tazminat bedelinden kısmi olarak 10.000,00 TL’sinin istiap haddinin aşılması nedeni ile rücuen tahsili için başlattığı icra takibine davalı sigortalının yapmış olduğu itirazın iptalini, borca haksız olarak itiraz ettiği için de %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 02/11/2017 gün ve 2015/4305 E. 2017/10042 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre;davanın kısmen kabulü ile davalı borçlu ..."nın ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/83 sayılı dosyasına konu takibe yapmış olduğu itirazın iptaline, 7.388,50 TL asıl alacak, 1.755,18 TL takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 9.143,68 TL"lik alacak üzerinden takibin devamına, icra takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 7.388,50 TL"ye yasal faiz yürütülmesine, davacının icra inkar tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dairemizin 02/11/2017 gün ve 2015/4305 E. 2017/10042 K. sayılı bozma ilamı doğrultusunda mahkemece, trafik kusur uzmanı bilirkişisinden kusur ve davalı tarafça kamyonetin üstünde taşınan yolcuların ve taşınma biçiminin, kazanın meydana gelmesinde münhasıran etkili olup olmadığı hususunda iki ayrı rapor alınmış; bu raporlarda aracın teknik arızasının asli kusur oluşturduğu 4/8(%50) oranında olduğu, davalı sürücünün 2/8(%25) oranında kusurlu olduğu, araç kasasında yolculuk yapan ölenlerin ayrı ayrı 1/8 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ve kazanın münhasıran istiap haddi aşımından kaynaklanmadığını belirtilmiştir. Yerel mahkeme ise, istiap haddi aşımının sonucun doğmasına ağır etkisi olduğunu kabul edip hatır indirimi yaparak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.4-e maddesinde, tazminatı gerektiren olayın, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tesbit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması yüzünden meydana gelmesi halinde, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır. İstiab haddinin aşılmasının trafik sigortacına rücu hakkı doğurabilmesi için, madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasının etkisiyle meydana gelmiş olması gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, bozma ilamımız doğrultusunda alınan uzman bilirkişi tarafından kazanın münhasıran istiap haddi aşımından kaynaklanmadığına dair tespitlere itibar edilerek kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasının etkisiyle meydana gelmediği ve dolayısı ile trafik sigortacına rücu hakkı doğurmadığı göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.