20. Ceza Dairesi 2017/7165 E. , 2018/2213 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ihraç etme
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait 14.01.2013 tarih ve 2012/6792 esas sayılı soruşturma dosyası üzerinden verilen ayırma kararı ile temyize konu bu dosyanın sanıklarının da aralarında bulunduğu 37 şüpheli hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından dolayı 2013/531 esas sayılı soruşturma dosyanın oluşturulduğu, ayırma kararı ile oluşturulan dosya üzerinden Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın TMK. 10 maddesi ile görevli Van Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine görevsizlik kararı verildiği, Van Cumhuriyet Başsavcılığı (TMK. 10 maddesi ile görevli)’nda 2013/308 soruşturma sırasına kaydedilen dosyada örgüt faaliyeti kapsamında değerlendirilmeyen şüpheli eylemleri hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve 48 şüpheli hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığına tekraren görevsizlik kararı verildiği ve dosya içerisinden anlaşıldığı kadarıyla Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/14636 esas sırasına kaydedilen dosyada 07.01.2014 tarihinde bu dosyanın sanıkları olan ... ve ... açısından dosyanın tefrik edilerek 2014/201 esas sayılı soruşturma dosyasının oluşturulduğu ve sonrasında ayrılan dosya üzerinden 10.01.2014 tarihinde Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığına yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği, Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2014/645 soruşturma esasına kaydedilen dosyada 24.07.2014 tarihinde diğer şüpheliler..., ... ve...hakkında tefrik kararı verildiği ve dosyanın 2014/2302 esas sırasına kaydedildiği ve ayırmaya konu olmayan sanıklar ... ve ... hakkında ise, temyize konu bu davanın 24.07.2014 tarihinde Yüksekova Cumhuriyet Başsavlığına açıldığı anlaşılarak yapılan incelemede;
1-) Van Cumhuriyet Başsavcılığı (TMK. 10 maddesi ile görevli)’nın 2013/308 soruşturma sırasına kaydedilen dosya üzerinden 27.12.2013 tarihinde 48 şüpheli hakkında görevsizlik kararı verilmesine karşın, görevsizlik kararı sonrasında Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/14636 esas sayılı soruşturma sırasına kaydedilen dosyada sanıklar ... ve ...dışında yer alan 8 şüpheli hakkında 07.01.2014 tarihinde ayırma kararı verildiği görülmekle, 2013/308 esas sayılı soruşturma sayılı dosyasında yer alan diğer 38 şüpheli hakkında soruşturma sonucunun araştırılarak, dava açılmış ve derdest ise davaların birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyanın getirtilerek bu dosya içine konulması, dava açılmamış ise soruşturma evrakının getirtilerek incelenmesi ve sonucuna göre tüm delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) İncelenen dosya kapsamında; sanıkların polis fezlekesinde dökümü yapılmış olan iletişiminin tespitine ilişkin konuşma içeriklerinin dosyada asıllarının ya da onaylı örneklerinin yer almadığının görüldüğü ayrıca iletişimin tespitine konu aslı gibidir yapılmış Van 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/1169 değişik iş, Van 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/1159 değişik iş ve Van 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/1366 değişik iş sayılı kararları uyarınca sanıkların kullanmakta olduğu biri yerli diğer ikisi yabancı gsm operatörlerine ait telefon hatlarının iletişimlerinin tespitlerinin 06.02.2013 tarihinde son bulduklarının görüldüğü, dosya içerisinde uzatma kararlarının bulunmadığı ve mahkemenin hükme esas aldığı iletişim tespitlerinin 18.02.2013 ve sonrasına ait olması karşısında; sanıkların iletişimlerinin tespiti bakımından 06.02.2013 tarihinden sonrasına ilişkin uzatma kararlarının bulunup bulunmadığının tespiti ile dosya arasına alınması ve ayrıca iletişimin tespitine konu tüm iletişim tespit tutanak asıllarının ya da onaylı örneklerinin denetime imkan verecek biçimde dosya arasına alınmasından sonra, sanıklara okunup diyeceklerinin sorulması, kabul etmedikleri takdirde görüşmelere ilişkin ses kayıtları dinletilerek kendi sesleri olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını belirtmeleri halinde ise sanıklardan alınacak ses örnekleri ile telefon konuşmalarına ilişkin ses kayıtlarının aynı kişilere ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3-) Sanık ...’ün 30/10/2014 tarihli duruşmadaki savunmasında; “İran" da ... isimli bir şahıs ile tanıştım. O da beni iki tane Türk ile tanıştırdı. Birisi ... doğumlu ..., diğeri de ... doğumluydu ismini tam olarak bilmiyorum. Bu kişiler benim maddi durumumun kötü olduğunu söyleyin uyuşturucu maddeyi taşıyıp taşımıyacağımı söylediler” şeklinde savunmada bulunduğu ve dairemize gönderdiği 05.02.2018 tarihli ek temyiz dilekçesinde, bu kişilerden ... doğumlu olan kişinin... olduğunu beyan etmesi karşısında; 2 nolu bozma nedenine göre yapılacak araştırma sonucu da dikkate alınarak gerektiğinde sanığın beyanlarında ismi geçen kişiler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunularak yapılacak soruşturmanın sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de,
4-) Sanıkların aralarında menfaat çatışması olduğu anlaşıldığı halde, sanıkların başka müdafiiler tarafından savunulmasının sağlanması gerektiği düşünülmeden her bir sanığın aynı müdafii ile temsil ettirilerek kamu davasının yürütülüp sonuçlandırılması suretiyle CMK.nun 152. ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 38/b. maddelerine muhalefet edilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
5-) Erzurum polis kriminal laboratuvarı müdürlüğünce suç konusu maddelerden alınan tanık numunenin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
6-) Hükmedilen gün para cezasının, adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi sırasında 5237 sayılı TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
7-) 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay CGK.’nın 12.04.2011 tarih ve 2011/51 esas, 2011/42 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere CMK. 102. maddesinde belirtilen tutukluluk sürelerinin hesabında yerel mahkeme tarafından hüküm verilinceye kadar geçen süre dikkate alınıp yerel mahkeme tarafından hüküm verilmesinden
sonra tutuklu sanığın hükmen tutuklu hale gelmesi nedeniyle temyizde geçen süre tutukluluk süresinin hesabına katılmayacağından, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak, sanıkların tahliye talebinin reddine, 10.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI:10.05.2018 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."nın katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ... ve ... müdafii Av. ..."ın yüzüne karşı 17.05.2018 tarihinde, açık olarak okunup anlatıldı.