20. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2607 Karar No: 2018/2212 Karar Tarihi: 10.05.2018
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2607 Esas 2018/2212 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak kararda, kanun yoluna başvuru süresinin ne zaman başlayacağı gibi bilgilerin açıkça gösterilmediği ve sanığa gerekli açıklamaların yapılmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi için lehe kanunun tespit edilmesi gerektiği, ancak bu yapılmadan hüküm kurulduğu ifade edilmiştir. Sanık hakkında başka dava olup olmadığı ve varsa bu suçun infazı sırasında işleyip işlemediğinin belirlenmesi gerektiği vurgulanarak, hükmün bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, Anayasa'nın 40/2, CMK'nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri referans gösterilmektedir. Ayrıca, sanığın durumunu belirlemek için 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi, 85. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası gibi kanun maddelerine atıfta bulunulmaktadır.
20. Ceza Dairesi 2017/2607 E. , 2018/2212 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm fıkrasında, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; dosya kapsamına göre, sanığın yüzüne karşı verilen 08/07/2014 tarihli kararda kanun yoluna başvuru süresinin ne zaman başlayacağının açıkça gösterilmemesi ve sanığa "kanun yolu, başvuru süresi, mercii ve şekline" ilişkin yasal unsurları içeren açıklamalı tebligat ile gerekçeli kararın da tebliğ edilmemesi karşısında; sanığın 16/07/2014 tarihli temyizinin yasal süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1-Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinde 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı uygulanıp karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun’un tespit edilerek sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması, 2-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına", b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” Karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 10/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.