1. Hukuk Dairesi 2018/850 E. , 2019/922 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ: ...
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davalı karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalı karşı davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl ve karşı davalar, tapu iptal ve tescil, karşı dava olmadığı takdirde bedel istemlerine ilişkindir.
Davacı 5063 parsel sayılı taşınmaz üzerine, 1987 yılında iki katlı bina yaptığını, davalının da 5062 parsel sayılı taşınmaz üzerine 1990’lı yıllarda iki katlı bina yaptığını ve yıllardar bu binalarda oturduklarını ancak 2015 yılında inşa ettiği binanın bulunduğu ve fiilen kullanıp, zilyet olduğu 5063 parselin tapuda davalı adına, davalının inşa ettiği binanın bulunduğu ve kullandığı 5062 parselin de adına kayıtlı olduğunu öğrendiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı 5063 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile adına tesciline, 5062 parsel sayılı taşınmazın da tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı karşı davacı, zamanaşmı süresinin geçtiğini belirterek öncelikle davanın reddini savunmuş, karşı dava ile 5062 parselin 520m2, 5063 parselin 640 m2 olduğunu bu nedenle öncelikle 5063 parsel sayılı taşınmazdan 120 m2 lik bölümünün adına tescilinin yapılmasını olmadığı takdirde 120 m2lik bölüme karşılık gelen bedelin kendisine ödenmesini istemiştir.
Mahkemece, iyiniyetin varlığı karine kabul edildiğinden ve davacı ve davalının taşınmazları fiili kullanımlarına göre ortak sınırda bir tereddüt olmadığından asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davalı karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddedilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 5062 parsel sayılı taşınmazın 03.04.1989 tarihinde tarafların mirasbırakanı tarafından davacıya devredildiği, davacının taşınmazı 06.09.1990 tarihinde dava dışı 3. bir kişiye temlik ettiği ve 03.04.1989 tarihinde de bu kişiden tekrar devraldığı, davacının taşınmazın bitişiğinde bulunan 5063 parselin üzerine 1987 yılında bina yaptığı ve 5063 parsel sayılı taşınmazın da mirasbırakan tarafından 28.05.1990 tarihinde davalı karşı davacıya temlik edildiği ancak keşfen saptanan duruma göre davacının 5063 parseli davalının da 5062 parsel sayılı taşınmazı kullandığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı çekişmeli taşınmazların en başından beri keşfen belirlenen fiili duruma göre kullanıldığını iddia ederek eldeki davayı açmış ise de tarafların taşınmazları mirasbırakanlarından temellük ettikleri tarihlerde her iki taşınmazın da çapa bağlı taşınmazlar olduğu kayden sabit olup sadece fiili kullanımın, çap kaydı ile davalıya tanınan mülkiyet hakkına üstün tutulamayacağı ve tapu kaydının iptali için yeterli olmayacağı açıktır.
Öte yandan, karşı davada davacı davanın kabulü halinde fazla olan 120 m2’nin adına tescilini ya da bedelinin tahsilini istemiş asıl davacı ise bunu kabul etmemiş olup asıl davanın kabulü halinde dava konusu 5063 parsel 5062 parselden yüzölçümü olarak daha büyük olduğundan davalı aleyhine bir durum oluşturacağı da kuşkusuzdur.
Kaldı ki, davacı 5062 parseli daha önce dava dışı 3. bir kişiye devretmiş ve daha sonra geri almış ancak 1989 yılından beri kendisinden beklenen özeni gösterdiğini, resmi mercilere başvurarak ( Belediye / Kadastro Müdürlüğüne ) ölçüm yaptırdığını belirten bir kanıt da göstermemiştir.
Hal böyle olunca asıl davanın da reddine karar verilmesi gerekirken fiili kullanıma üstünlük tanınarak yanılgılı değerlendirme ile asıl davanın kabul edilmesi doğru değildir.
Davalı karşı davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.