5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/26029 Esas 2020/6670 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/26029
Karar No: 2020/6670
Karar Tarihi: 15.06.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/26029 Esas 2020/6670 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu kararda, sanıkların suç tarihinde kaçak sigara ve suç eşyası taşıdıkları iddiasıyla yargılandıkları ve bir aracın nakilinde kullanıldığı belirtilmiştir. Ancak, üçüncü kişiye ait olan aracın müsadere edilmesi yerine iade edilmesine karar verilmiştir. Ayrıca, sanık ... Yalçın'ın mahkumiyeti hukuka uygun bulunmamış ve sanıkların hukuki durumu yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın sonunda, 5607 sayılı Kanun'un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun'un 54. maddesi açıklanmıştır.
19. Ceza Dairesi         2019/26029 E.  ,  2020/6670 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, İade


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel Mahkemece kurulan mahkumiyet hükümleriyle birlikte, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle, nakilde kullanılan aracın sahibine iadesine de karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadare davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtay"ca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle;
    1-) Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanık ..."un savunmalarında; olay günü kaçakçılığa konu sigaraları ve suç eşyasının naklinde kullanılan aracı tanımadığı bir kişiden aynı anda teslim aldığını beyan etmesi, malen sorumlunun ise; aracını gazete ilanında gördüğü ve tanımadığı bir kişiye iki günlüğüne senet karşılığında kiralayarak teslim ettiğini bildirmesine rağmen aracı kiralayan kişinin kimliği hakkında mahkemeye somut bir belge sunmaması ve aracı kiralayarak suçta kullanması için sanığa teslim eden kişiye hiçbir şekilde ulaşılamaması karşısında; dosya kapsamı, kaçak eşyanın naklinde kullanılan araçta ele geçen sigaraların miktarı, aracın taşıma kapasitesi, suça konu eşyanın gümrüklenmiş değeri birlikte değerlendirildiğinde, nakilde kullanılan ve üçüncü kişiye ait olan nakil aracının müsaderesi yerine, iadesine ilişkin kararın hukuka uygun olmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden TEMYİZ İTİRAZLARININ KABULÜYLE İADE KARARININ BOZULMASINA,
    2-) Mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak;
    a-) Sanık ... Yalçın hakkında kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yapılan incelemede;
    Sanıkların suç tarihinden bir ay kadar önceki dönemde ve özellikle de suç tarihi olan 08.09.2013 ve birkaç gün öncesinde birbirleriyle telefon görüşmesi yapıp yapmadıklarının, ilgili operatörlerden sanıkların görüşmelerine dair HTS kayıtları getirtilerek dosyada mevcut sanık ifadeleri ile birlikte değerlendirilmek suretiyle, sanıkların olay anında aynı araçta bulunmaları dışında suça iştirak olarak kabul edilebilecek başkaca yeterli bir delil bulunup bulunmadığının tartışılarak sanık ..."in hukuki durumunun tespiti gerekirken, eksik kovuşturma neticesinde sırf aynı araçta yakalandığından bahisle yetersiz gerekçeyle sanık ... Yalçın"ın mahkumiyetine karar verilmesi,
    b-) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yapılan incelemede ise;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 5. maddesi uyarınca, kovuşturma aşamasında "etkin pişmanlık" hükümlerinin uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Kabule göre ise;
    Katılan vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği ceza davaları için belirlenen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken "dilekçe yazım ücreti"ne hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanık ... Müdafi ve sanık ... Yalçın"ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.