Esas No: 2021/988
Karar No: 2021/3346
Karar Tarihi: 12.10.2021
Danıştay 2. Daire 2021/988 Esas 2021/3346 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/988
Karar No : 2021/3346
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine 30/06/2011 tarihi itibariyle terfi ettirilmesine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile tüm özlük haklarının aynen iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile, dava konusu işlemin iptaline, parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiş olup; anılan karar, Danıştay Onikinci Dairesinin 06/02/2014 günlü, E:2013/4250, K:2014/382 sayılı kararıyla bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Bozma kararı üzerine yeniden yapılan inceleme sonucunda verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Mahkemelerinin …günlü, E:…, K:… sayılı kararı, her ne kadar Danıştay 12. Dairesinin 28/05/2013 günlü, E:2012/6369, K:2013/4517 sayılı kararı ile bozulmuş ise de; Mahkemelerince bu bozma kararına uyulmayarak … günlü, E:…, K:… sayılı karar ile önceki kararda ısrar edildiği, sonuç olarak davacının ''2011 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemesine'' ilişkin işlemin iptaline karar verildiği; Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin 18. maddesi ile, terfi ve atamaların kanuni zorunlu haller dışında her yıl 30 Haziran tarihinde yapılacağı hususu düzenleme altına alınmış olmakla birlikte; kıdem sırasının tespitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınmasına ilişkin düzenlemeyle de, polis amirlerinin yıl içinde farklı tarihlerde terfi edebileceğinin öngörülmüş olması durumu nazara alındığında; ilgili Yönetmeliğin 18. maddesi ile yıl içinde değerlendirmeye alınan personelin tamamının 30 Haziran itibariyle terfisinin yapılmasının öngörülmediği, söz konusu hüküm ile amaçlananın terfi hususunu değerlendirecek olan kurulun işleyişini kolaylaştırmak olduğu; buna göre, değerlendirmeye tabi tutulanların terfilerinin, 30 Haziran tarihinde alınacak karar ile bekleme sürelerinin dolduğu tarih itibariyle yapılmasına ve terfi nedeniyle doğacak haklarının o tarih itibariyle tanınmasına mâni bir mevzuat hükmü bulunmadığı açık olduğundan ve somut olayda da davacının 11/07/2003 tarihi itibariyle başkomiser rütbesine terfi ettirildiği, bu rütbede iken işlemiş olduğu bir suç nedeniyle hakkında ''10 ay kısa süreli durdurma'' cezası verilmesi üzerine başkomiserlik rütbesine 11/05/2004 tarihi itibariyle geçirildiği, 3 yıllık bekleme süresini 11/05/2007 tarihinde doldurmasından sonra 30/06/2007 tarihi itibariyle emniyet amiri rütbesine terfi ettirildiği, bundan sonraki zorunlu 4 yıllık bekleme süresini 11/05/2011 tarihi itibariyle doldurduğu yönünde taraflar arasında çekişme bulunmadığından, davacının 11/05/2011 tarihi itibariyle 4. sınıf emniyet amirliği rütbesine terfi ettirilmesi gerekirken aksi yöndeki dava konusu işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, uyuşmazlığa konu işlemin hukuka aykırı olması nedeniyle bu işlemden dolayı davacının hak ettiği parasal hakların Anayasa'nın 125. maddesi gereği yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle ödenmeyen parasal haklarının davanın açıldığı 26/06/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; terfi ve atamaların kanuni zorunluluk olmadığı sürece her yıl Haziran ayında toplu olarak yapıldığı, mevzuatta öngörülen bekleme sürelerini tamamlayan personelin bir üst rütbeye terfi durumlarının Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarınca değerlendirmeye alındığı, davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı, ayrıca davanın dava açma süresi içinde açılmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen davada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
I- Temyize konu kararın iptale ve dava konusu işlem nedeniyle ödenmeyen parasal haklarının davacıya ödenmesine ilişkin kısmı yönünden:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
II- Temyize konu kararın dava konusu işlem nedeniyle ödenmeyen parasal haklara faiz uygulanmasına ilişkin kısmı yönünden:
2577 sayılı İdari Yargılama Usûlü Kanunu’nun 16 ncı maddesinin 4 üncü bendinde, “Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler.” hükmü bulunmakta olup, talep dışında veya talepten fazlaya karar verilemeyeceği açıktır.
Diğer taraftan; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Maddenin gerekçesinde ise, madde ile temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda; davacı tarafından, 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine 30/06/2011 tarihi itibariyle terfi ettirilmesine ilişkin 20/04/2012 günlü, 86386 sayılı işlemin iptali ile tüm özlük haklarının aynen iadesine karar verilmesi istemiyle işbu davanın açıldığı, davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı mali haklarına ilişkin olarak faiz ödenmesine dair ayrıca ve açıkça herhangi bir talebinin bulunmadığı görülmekte olup; davacının talebi dışında dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan mali haklarının ödenmesinde faize hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, işbu temyiz istemine konu kararın hüküm fıkrasındaki, "... davanın açıldığı 26/06/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ..." ibaresi çıkartılmak suretiyle, kararın bu yönden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın iptale ve dava konusu işlem nedeniyle ödenmeyen parasal haklarının davacıya ödenmesine ilişkin kısmının aynen ONANMASINA oybirliğiyle, temyize konu kararın hüküm fıkrasında yer alan "... davanın açıldığı 26/06/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ..." kısmının karardan çıkarılması suretiyle, anılan Mahkeme kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2021 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinde; "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelenmesinde incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından, 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine 30/06/2011 tarihi itibariyle terfi ettirilmesine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile tüm özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle işbu davanın açıldığı, davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı mali haklarına ilişkin olarak faiz ödenmesine dair ayrıca ve açıkça herhangi bir talebinin bulunmadığı görülmekte olup; davacının talebi dışında dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan mali haklarının ödenmesinde faize hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.