Esas No: 2021/1696
Karar No: 2021/4497
Karar Tarihi: 12.10.2021
Danıştay 8. Daire 2021/1696 Esas 2021/4497 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1696
Karar No : 2021/4497
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : …Defterdarlığı … Dairesi Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, İzmir ili, Bornova ilçesi, … Köyü, … ada, …parsel sayılı mülkiyeti hazineye ait taşınmazı, 6292 sayılı Yasa uyarınca satınalma talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince karar düzeltme aşamasında Dairemiz kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak; davacı tarafından satış talebine konu edilen taşınmazın, 1. derece doğal sit sınırları içerisinde kalmaya günümüzde de devam etmesi nedeniyle davacının mülkiyet hakkının sınırlandığı, kamu yararına özgülenen söz konusu taşınmazın amacına uygun kullanılabilmesi için satışının İzmir 2 nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu kararı ile uygun bulunmadığı, anılan karar sonrası da davacıya talep halinde bu taşınmaza rayiç bedeliyle bir başka taşınmazın satışının yapılabileceğinin teklif edildiği görülmüş olup, bu haliyle 6292 ve 2863 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun“Hak sahibi, başvuru ve doğrudan satış" başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasında "2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler bu Kanuna göre hak sahibi sayılır." hükmüne, 2. fıkrasında, "2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilecek kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler de hak sahibi sayılır." hükmüne, 3. fıkrasında "Hak sahiplerinden birinci fıkra kapsamında olanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, ikinci fıkra kapsamında olanlar ise, güncelleme listelerinin tescil edildiği veya kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren sekiz ay içinde idareye başvurarak, bu taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan satılmasını isteyebilirler." hükmüne, 12. fıkrasında ise, "Bu maddeye göre hak sahiplerine doğrudan satılması gereken taşınmazlardan ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilen, kamu hizmetlerine ayrılan veya bu amaçla kullanılan ya da Maliye Bakanlığınca belirlenen taşınmazlar ile ilgili idarelerce bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç üç ay içerisinde idareye bildirilmesi şartıyla özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gerekenler ile içme ve kullanma suyu havzalarında maksimum su seviyesinden itibaren üç yüz metrelik bant içerisinde kalan yerler hak sahiplerine satılmaz. Bu taşınmazların yerine istenilmesi hâlinde hak sahiplerine, hak sahibi oldukları taşınmazın rayiç değerine eşdeğer öncelikle aynı il sınırları içerisinde bulunan 2/B alanlarındaki taşınmaz, bu maddenin dördüncü fıkrasına göre hesaplanacak satış bedeli karşılığında doğrudan satılabilir." hükmüne yer verilmiştir.
644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin "Mevcut Statülerin Değerlendirilmesi" başlıklı Geçici 6. maddesinde "(1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, doğal sit alanı ve tabiat varlığı olarak tespit ve tescil edilmiş alan ve varlıklara ilişkin her türlü belge, bu alan ve varlıkların statülerinin yeniden değerlendirilmesi için en geç altı ay içinde Bakanlığa devredilir. Tabiat varlıkları ve doğal sitlerle ilgili yeni değerlendirme yapılıncaya kadar bu alanlara ilişkin olarak kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca alınmış kararlar geçerlidir. (2) Devir sürecinde arkeolojik, kentsel, tarihi sitlerin ve kültür varlıklarının bulunduğu alanların doğal sitler, tabiat varlıkları ile benzeri diğer koruma statüsünde bulunan alanlarla çakışması durumunda bu alanlara ilişkin konular mevcut doğal sit statüsü de gözönüne alınarak kültür varlıklarını koruma bölge kurullarınca değerlendirilir ve Kültür ve Turizm Bakanlığının talebi üzerine bu alanların adı geçen Bakanlıkça kısmen veya tamamen yönetilmesine Çevre ve Şehircilik Bakanı ile Kültür ve Turizm Bakanınca birlikte karar verilir. (3) Bakanlık tarafından konunun uzmanlarından oluşturulacak komisyonca yeniden tespit edilen statüler Çevre ve Şehircilik Bakanının onayı ile, yapı yasağı öngörülen statüler ise Bakanlar Kurulunca onaylandıktan sonra tescil edilir. Bu alanlar ve varlıklar yeni statüsüne, ören yerleri ise mevcut statüsüne uygun koruma-kullanma esaslarına göre yetkili idarelerce yönetilir.
" hükmü yer almaktadır.
19/07/2012 tarih ve 28358 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile doğal sit alanları; kesin korunacak hassas alanlar, nitelikli doğal koruma alanları ve sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları olarak üç kategoriye ayrıldığı, Yönetmeliğin 8, 9 ve 10. maddelerinde, ilgili kategoride korunan alanın kullanımı, yapılaşması, alınacak önlemlerin, yapılabilecek faaliyetlerin temel olarak belirlendiği, aynı Yönetmeliğin Geçici 1. maddesi ile, Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce korunan alan statüsü verilmiş alanların (doğal sit de dahil) statüsünün, bu Yönetmelik uyarınca devam edeceğinin belirtildiği, mevcut doğal sit alanlarının ise yeni Yönetmeliğe göre ne şekilde değerlendirileceğinin Geçici 3. maddede ortaya konulduğu, bu maddeye göre ise, doğal sit alanı taşımayan alanların doğal sit statüsünün iptaline veya doğal sit özelliği taşıdığı belirlenen alanların ise bilimsel araştırma sonucuna göre koruma statüsünün devamına veya Yönetmelik uyarınca yeni statü tesisine karar verileceğinin belirtildiği görülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından 1.derece doğal sit sınırları içerisinde kalan İzmir ili, Bornova ilçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı mülkiyeti hazineye ait taşınmazın, 6292 sayılı Yasa uyarınca satınalma talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işleminin 6292 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kendisine satılmasını istediği, bu isteğin davaya konu edilen … tarihli ve … sayılı işlem ile taşınmazın 2863 sayılı Yasa kapsamında 1.derece doğal sit alanında kalması nedeniyle satışının mümkün olmadığı, yazının tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde başvurması durumunda satışa konu edilmeyen taşınmazın yerine rayiç bedeline uygun başka bir taşınmazın satılmasına ilişkin işlemlere başlanılacağı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; İdare Mahkemesi'nin 18.09.2020 tarihinde yapılan ara kararı ile davalı idare ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan; dava konusu taşınmazın mevcut statüsü uyarınca 6292 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak satışının yapılıp yapılamayacağına dair olumsuz olarak belirtilen görüşün dava devam ederken değiştirilip değiştirilmediği açıklanarak varsa görüş değişikliğine dair alınan kararın onaylı ve okunaklı bir örneğinin gönderilmesinin istenilmesine karar verildiği, ara kararına cevaben gönderilen bilgi ve belgeler uyarınca; dava konusu taşınmazın sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak belirlenmesine dair Bakanlık Makamının … tarih ve … sayılı Olur'unun iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesi'nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile "....... numaralı doğal sit poligonlarının ise davaya konu Olur ile uyumlu doğal sit derecesine sahip oldukları, ancak bu poligonların bazı bölümlerinin poligonun sit derecesi ile uyumlu olmadığı ve poligonun genel sit statüsü değiştirilmeden sadece poligon içindeki bu uyumsuz bölümlerde sınır ve doğal sit statüsü düzeltmesine ihtiyaç duyulan poligonlar olduğu" gerekçesiyle dava konusu işlemin … ve … numaralı doğal sit poligonlarına ilişkin kısımlarının iptaline karar verildiği, anılan kararın istinaf başvurusunu inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile istinaf isteminin kesin olarak reddine karar verildiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 20/10/2020 tarihli yazısında dava konusu taşınmazın ise … sayılı poligon içerisinde yer aldığının belirtildiği görülmüştür.
Bu durumda; çekişmeli taşınmazın bulunduğu poligon yönünden … İdare Mahkemesince iptal kararı verildiği, taşınmazın yeni statüsünün belli olmadığı görülmüş olup, mevcut haliyle taşınmazın satışı mümkün olmadığından idarece tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, idarece yapılacak çalışma sonrası taşınmazın yeni statüsü belli olduktan sonra davacı tarafından yeni bir başvuru üzerine idarece yeniden değerlendirilebileceği tabiidir.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.