11. Hukuk Dairesi 2019/3032 E. , 2020/1378 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/02/2018 tarih ve 2016/471 E. - 2018/37 K. sayılı kararın davacı vekili ile davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 10/05/2019 tarih ve 2018/1075 E. - 2019/557 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 29, 30 ve 31. sınıf ürünleri içeren 148354, 2002/30574, 2007/38426, 1998/204274, 2010/27106, 2015/62356, 2015/62366 sayılı ERİŞ ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının müvekkili markaları ile iltibas yaratacak şekilde 16.09.2015 tarihinde ERİŞTO ibareli 29, 30 ve 31. sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin markalarıyla iltibasa sebebiyet vereceğini ileri sürerek, hukuka aykırı YİDK kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, müvekkilinin 1976 yılından beri ERİŞ tanıtım işaretiyle ticari faaliyette bulunduğunu, ERİŞ ibareli birçok markasının olduğunu, aralıksız kullanılmak suretiyle markaların tanınmış hale geldiğini, davacı firmanın ortakları ile müvekkili şirketin ortaklarının akraba olduğunu, davacı firma kurucusu ..."in müvekkili şirketin ortakları ile yaptığı sözlü mutabakat gereği ERİŞ markasını "canlı hayvan, tavuk, piliç, yemve yumurta" ürünleri üzerinde kullanımına izin verildiğini, bu nedenle davacının yaptığı marka tescillerine müvekkilinin herhangi bir itirazda bulunmadığını, müvekkilinin ERİŞTO ibareli başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal bir benzerlik bulunmadığını, ürünlerin davacı markasının kapsamındaki ürünlerden farklı olduğunu, kaldı ki müvekkilinin önceki tescillerden kaynaklı kazanılmış hakkının bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;davacı şirketin kurucusu ..."in davalı şirketteki hisselerini devrederek ayrıldığı ve davacı şirketi kurarak ERİŞ ibareli ve ondan türetilen marka tescil başvuruları gerçekleştirdiği, davalı şirketin anılan başvurulara itiraz edip reddedilen itirazlar ile ilgili de iptal ve hükümsüzlük davaları açtığı, davacının markalarının ihtilafsız olarak sadece "yumurtalar ve yumurta tozları, canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar ve döllenmiş yumurtalar dahil), canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, hayvan yemleri" bakımından varlığını sürdürdüğü, esasen gerçek ve öncelikli hak sahibi konumunda bulunan davalının da davacının anılan ürünler için tesciline sözlü olarak izin verildiğini savunduğu, her iki tarafın öteden beri var olan fiili ve tescilli kullanım biçimine riayet etmelerinin gerektiği, buna karşın davalının 2015/75963 sayılı davacının ERİŞ ibareli markaları ile görsel, sescil ve anlamsal olarak bıraktığı umumi intibaı itibariyle bağlantı kurulabilecek nitelikteki ERİŞTO ibareli marka tescil başvurusunun kapsamında -davacı tarafın ERİŞ markası ile kullanımına izin verilen ve öteden beri de tescilli olarak kullandığı- "yumurtalar ve yumurta tozları, canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar ve döllenmiş yumurtalar dahil) canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, hayvan yemleri" ürünlerinin de bulunduğu, şu hale göre davacının itirazının anılan mallar bakımından kabul edilmesinin gerektiği, davalının önceki markalarının belirtilen ürünler bakımından kendisine kazanılmış hak sağlamasının mümkün olmadığı, anılan ürünler yönünden ERİŞ ve anılan kelimeden türetilen markaları kullanım önceliğinin davacıya ait bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK"nın 2016/10259 sayılı kararının, “29. Sınıftaki yumurtalar ve yumurta tozları, 31. Sınıftaki canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar ve döllenmiş yumurtalar dahil), canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, hayvan yemleri ürünleri,” bakımından davacı itirazının reddi bakımından iptaline ve hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve davalı kurum vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı ve davalı kurum vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ve davalı kurum vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı TPMK vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ile davalı TPMK"dan ayrı ayrı alınmasına, 13/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.