9. Ceza Dairesi Esas No: 2020/567 Karar No: 2020/1508 Karar Tarihi: 14.10.2020
Tefecilik yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/567 Esas 2020/1508 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir tefecilik davasında, sanıkların faiz karşılığı ödünç para alan kişiler olduğu ve suçun pasif faili oldukları gerekçesiyle ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir. Tefecilik suçu, topluma karşı suçlar başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiştir ve suçun mağduru tüm toplumdur. Kanun koyucu, bu suçun aktif failinin kolayca tespit edilmesi için ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Dolayısıyla, faiz karşılığı ödünç para alan kişiler suçun mağduru olarak kabul edilemezler ve dava sürecinde katılma hakları bulunmamaktadır. Sanıklar hakkında açılan kamu davalarına suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekilerin katılma hakkı olmadığı belirtilmiştir. Kararda, TCK'nın 241. maddesi ve CMK'nın 237. ve 223/2-e maddeleri detaylı olarak açıklanmıştır. Ayrıca, bir sanığın ölümü nedeniyle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir ve 5237 sayılı TCK'nın 64 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddelerine göre yeniden bir karar verilmesi istenmiştir.
9. Ceza Dairesi 2020/567 E. , 2020/1508 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik yapma Hüküm : CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
Dosya incelendi; TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanıklar hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davalarına CMK"nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekilerin katılma hakkı olmadığı, ayrıca katılma talebinin de mahkemece reddedildiği, bu itibarla hükümleri temyiz yetkisi bulunmadığından müşteki ... vekilinin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, incelemenin katılan Hazine vekilinin tefecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: 1-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından beraatine karar verilmesine rağmen hükümde CMK"nın 223/2-e maddesine yer verilmemesi sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın hükümden sonra 08/10/2015 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu, Bozmayı gerektirmiş, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 14/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.