3. Hukuk Dairesi 2020/1060 E. , 2020/3866 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; dava dışı eczane hakkında yapılan soruşturmada, davalı aile hekiminin el ile yazılan reçeteye hastaların bilgisi dışında paraf atarak ilaç eklemesi nedeniyle kurum zararına sebep olduğunu, davalının dava dışı eczacı ile birlikte kurum zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağını, 16.171,97 TL alacak için başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı; dava konusu olay ile ilgili olarak hakkında açılan ceza davasında yapılan yargılama sonunda beraat kararı verildiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; İİK."nın 67.maddesi uyarınca bir yıllık süre geçtikten sonra açılan davada, davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 11.10.2016 tarih ve 2016/22644 Esas- 2016/18039 Karar sayılı ilamı ile; davalı tarafça icra takibine yapılan itirazın alacaklıya tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında mahkemece davanın süresinde açıldığı kabul edilerek işin esası hakkında inceleme yapılıp sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile,... İcra Müdürlüğü"ne ait 2012/8709 Esas sayılı dosyadan itirazın 3.886,00 TL asıl alacak ve 265,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.151,21 TL"lik kısmı yönünden iptaline, takibin 4.151,21 TL üzerinden devamına, uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Davalı/sanık hakkında zincirleme halinde kamu kurumu zararına nitelikli dolandırıcılık ve zincirleme halinde resmi belgede sahtecilik suçlarından Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi"ne Esas: 2012/8 sayı ile açılan ceza davasının yapılan yargılaması sonunda üzerine atılı suçların davalı/sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verildiği, uyap kayıtlarından Yargıtay 11. Ceza Dairesi"nin 26.12.2017 tarih ve 2015/6440 Esas- 2017/9349 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verildiği görülmüş ancak hükmün henüz kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Hukuk hâkimi Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesi (Eski B.K.53.md.) uyarınca ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değildir. Ancak mahkumiyet ve tesbit edilen maddi olgularla bağlıdır. Mahkemece, .... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2012/8 Esas sayılı ceza dosyasının, ceza davalarında resen araştırma ilkesi gereğince taraflar ileri sürmese de tüm deliller toplanarak hüküm kurulacağı da gözönünde bulundurularak, ceza davasında verilecek kararın kesinleşmesi beklenip, ceza dosyası kapsamı ile bu dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir.
O halde, mahkemece öncelikle davalı/sanık hakkında açılan ceza davasında verilen hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Kabule göre ise; mahkemece hükme esas alınan ve doktor/aktüerya hesap bilirkişi tarafından hazırlanan raporun, bilirkişinin uzmanlık alanı itibariyle tarafların iddia ve savunmalarının tamamını karşılaması mümkün olmadığından yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi..