10. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/19908 Karar No: 2014/18341 Karar Tarihi: 23.09.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/19908 Esas 2014/18341 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2013/19908 E. , 2014/18341 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Adana 5. İş Mahkemesi Tarihi : 12.06.2013 No : 2012/408-2013/394
Dava, haciz bildirgelerine konu borçtan dolayı sorumlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, yazılı biçimde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olayda, 08.06.2012 tarihli ve 2012/17823-16807-16473-15213 sayılı haciz bildirgeleri ile dört ayrı kişi ve şirketlerin davacı bankadaki hak ve alacaklarının haczedildiği, ancak davacı bankanın tebligata rağmen 7 gün içinde cevap vermemesi ve itirazda bulunmaması nedeniyle borcun zimmetinde sayıldığı hususu taraflar arasında ihtilafsız bulunmaktadır. 6183 sayılı Yasanın 79. maddesi; “...Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur. Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır...” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, anılan davanın genel mahkemede açılması gerektiği gözetilip, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde kabulüne hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.