Danıştay 12. Daire 2018/6247 Esas 2021/4806 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/6247
Karar No : 2021/4806

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, askerlik görevini yapmakta iken 18/08/1978 tarihinde vefat eden oğlu sebebiyle kendisine vazife malullüğü aylığı bağlanması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 30/04/2015 tarihli işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; davalı idare tarafından yapılan araştırmada … Askeri Savcılığının 28/12/1978 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına kararı ile kütük kaydı haricinde başka belgenin temin edilemediği; davacının oğlu hakkında verilen söz konusu kovuşturmaya yer olmadığı kararında; 18/08/1978 tarihinde 12:30-19:30 saatleri arasında nöbetçi olduğu İnan Kulübesinde şarjörü takılı, sol el başparmak tetikte, sırt üstü yatar vaziyette alnından bitişik atış ile başka bir kişinin öldürmesinin kabil olmadığı, başka bir şahıs tarafından öldürüldüğüne dair delil de bulunmadığı, ya dikkatsizliği sonucunda ya da intihar kastı ile kendi kendini vurduğu, ortada bir suç ve suçlu bulunmadığına dair tespitlere yer verildiği; dolayısıyla, olayın askerlik görevinin tesir ve etkisiyle ya da vazife malulü gerektirecek bir nedenle gerçekleşmediği anlaşılmakla, tesis olunan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Askeri Savcılığın sözü edilen soruşturmasının yeterli olmadığı, kapalı gerçekleştirildiği, ölüm olayının Devlet yetkililerinin gözetimi altında iken vuku bulduğu, olayın vazifeden kaynaklanmadığını ispat yükümlülüğünün Devlete ait olduğu, bu konuda emsal yargı kararının bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Dosyanın incelenmesinden, vefat olayının askerlik görevinin neden ve etkisiyle meydana gelip gelmediğine ilişkin bilgi ve belgelerin Mahkemece ilgili birimlerden istenilmesi üzerine, verilen cevapta istenilen bilgi ve belgelerin arşiv mevzuatı uyarınca imha edildiği belirtilerek, yükümlüye ait kütük kayıt sureti ile Askeri Savcılığın … tarih ve Esas No:…, K:… sayılı kovuşturmaya yer olmadığı kararı gönderilmiştir.
Yükümlüye ait kütük kayıt suretinde, "birliğinde öldüğü" bilgisine yer verilmiştir.
Askeri Savcılığın sözü edilen Kovuşturmaya Yer Olmadığı kararında ise, "sırt üstü yatar vaziyette, elinde kendisine ait zimmetli G3 A3 otomatik piyade tüfeğinin bulunduğu, sol el baş parmağının tetikte olduğu, silaha şarjörün takılı olduğu.." şeklindeki tespit dışında, kendi silahı ile bitişik atış ile başka bir kişinin öldürmesinin kabil olmadığı, başka bir şahıs tarafından öldürüldüğüne dair delil de bulunmadığı belirtilerek, ya dikkatsizliği ya da intihar kastı ile kendi kendini vurduğu ve öldüğü sonucuna varılmıştır.
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 48. maddesinde, vazife malullüğünün intihara teşebbüsten doğması halinde adi malullük hükümlerinin uygulanacağı kuralına yer verilmiştir.
Bu durumda, davacının oğlunun vefat olayının, oluş şeklinin yer aldığı Askeri Savcılığın yukarıda yer verilen tespiti göz önüne alındığında, dava konusu işleme esas alınan intihara teşebbüs fiilinden kaynaklandığına ilişkin her türlü şüpheden ari olarak ortaya konulamadığı anlaşılmakla, askerlik görevi sırasındaki ölümün, askerlik görevinin neden ve etkisiyle meydana geldiğinin kabulü zorunludur.
Anılan gerekçe ile temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.