12. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/12796 Karar No: 2019/17050
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/12796 Esas 2019/17050 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, ödeme şartını ihlal suçundan 3 aya kadar tazyik hapsiyle cezalandırılmıştır. İlk olarak karar, 14. İcra Ceza Mahkemesinde alınmıştır ve yapılan itiraz reddedilmiştir. Ancak Yargıtay tarafından yapılan incelemede ödeme emrinin usulüne uygun bir şekilde tebliğinin yapılmadığı ve icra takibinin kesinleşmediği ortaya çıkmıştır. Ayrıca taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağındaki miktarların açıkça belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir ve sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığından beraatına karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun yararına bozma istemine konu olan kanun maddeleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. ve 21. maddeleridir.
12. Hukuk Dairesi 2019/12796 E. , 2019/17050 K.
"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ...’ün, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair ... 14. İcra Ceza Mahkemesinin 29/11/2018 tarihli ve 2018/406 esas, 2018/542 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair ... 15. İcra Ceza Mahkemesinin 24/06/2019 tarihli ve 2019/57 değişik iş sayılı kararı aleyhine..... Bakanlığının 14/10/2019 gün ve 94660652-105-06-..... sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/10/2019 gün ve KYB.2019-100847 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu. Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, 1- ... 14. İcra Ceza Mahkemesinin 29/11/2018 tarihli ve 2018/406 esas, 2018/542 sayılı dosyasında yer alan ödeme emrine istinaden alacaklı Baraj-Su ..... vekili tarafından borçlu ... aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine konu ... 17. İcra Müdürlüğünün 2017/23120 esas sayılı dosyası incelendiğinde; borçlunun "......" adresine çıkartılan ödeme emri tebligatının 10/01/2018 tarihinde bila iade döndüğü, sonrasında icra müdürlüğünce borçluya ait herhangi bir mernis adresi araştırması yapılmadığı anlaşılmış ise de, 7201 sayılı Kanun"un 10. maddesinin 2. fıkrasına göre, "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, borçlunun bilinen en son adresine Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine göre çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade gelmesinden sonra Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebligat yapılması gerekirken, ödeme emrinin usulüne uygun bir şekilde tebliğinin yapılmadığının ve icra takibinin kesinleşmediği, 2- 2004 sayılı Kanun"un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, ... 17. İcra Müdürlüğünün 2017/23120 esas sayılı takip dosyasında mevcut 07/06/2018 tarihli ödeme taahhüdünde tebligat gideri, tahsil harcı ve peşin harcın ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmediği, dolayısıyla sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği, Gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Kanun yararına bozma isteminin (2) no’lu nedeni yönünden yapılan incelemede; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine ilişkin ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ... 15. İcra Ceza Mahkemesinin 24/06/2019 tarihli ve 2019/57 değişik iş sayılı kararının, CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık borlunun ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bozma sebebine göre kanun yararına bozma isteminin (1) no’lu bendi açısından karar verilmesine yer olmadığına, 26/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.