
Esas No: 2013/20155
Karar No: 2014/18324
Karar Tarihi: 23.09.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/20155 Esas 2014/18324 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının son celse beyanı doğrultusunda, 01.05.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması ve hak edilen aylıkların yasal faiziyle ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, yazılı biçimde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-09.10.2007 tarihli ikinci tahsis talebine göre 01.11.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanan davacı; 01.05.2007 tarihli ilk tahsis talebine göre aylığa hak kazandığının tespitini ve hak edilen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Mahkeme, 01.05.2007 tarihinde emekliliğe hak kazanıldığına ve bu tarih itibariyle eksik ödenen aylıkların yasal faiziyle ödenmesi gerektiğinin tespitine biçiminde hüküm tesis etmiştir.
Bağ-Kur’un 22.04.2011 tarihli hizmet bildirim yazısı ve 01.05.2007 tarihli ilk tahsis talebine göre, 599 gün askerlik borçlanması dâhil davacının 01.05.1976-30.04.2007 arası dönemde 3933 gün zorunlu SSK kapsamında prim ödemesinin bulunması, 02.07.1999-19.08.2002 arası dönemde 1127 gün Bağ-Kur hizmetinin bulunması, ilk tahsis talebinin, Bağ-Kur tarafından hizmet sürelerinin yanlış bildirilmesi nedeniyle SSK tarafından reddedilmesi, 4447 Sayılı Yasanın 17. maddesi ile 506 Sayılı Yasaya ekli geçici 81/A maddesi kapsamında 08.09.1999 tarihi itibariyle 23 yıldan fazla sigortalılık süresi bulunan davacının tahsis talep tarihi itibariyle 506 Sayılı Yasanın 60/A-c maddesinde öngörülen 25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 gün prim ödeme koşullarının davacı yönünden gerçekleşmiş bulunması karşısında, davacının ilk tahsis talep tarihine göre yaşlılık aylığına hak kazandığına dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, 506 Sayılı Yasanın 62/I. maddesinde, yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanacağının öngörülmesi karşısında, 01.06.2007 tarihi itibariyle tahsise hükmedilmesi gerekirken, tahsis talep tarihi esas alınarak yazılı biçimde hüküm tesis edilmiş olması, ayrıca ilk tahsis talebinin reddi üzerine 01.09.2007-30.09.2007 arası gerçekleşen 30 günlük SSK’lı çalışmanın tahsise esas alınmayıp Sosyal Güvenlik Destek Primi kapsamında değerlendirilmemesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının ilk bendinin dördüncü ve beşinci satırında yer alan “01.05.2007” tarihinin ayrı ayrı silinerek, yerlerine, “01.06.2007” tarihinin ayrı ayrı yazılmasına, yine, “01.09.2007-30.09.2007 arası dönemde gerçekleşen 30 günlük zorunlu SSK’lı çalışmanın Sosyal Güvenlik Primine tabi çalışma olarak değerlendirilmesi gerektiğinin tespitine” hükmünün hüküm fıkrasının ilk bendinin yedinci satırının son sözcüğünden sonra gelmek üzere hüküm fıkrasına eklenmesine, kısa kararın ve gerekçenin de bu şekilde düzeltilmesine ve kararın düzeltilmiş bu biçimiyle ONANMASINA, 23.09.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.